SOYER: MAĞDURİYETİN SEBEBİ BİZ DEĞİLİZ
İZBETON 'kooperatif' davasında 3'üncü duruşmaya devam edildi. Savcının mütalaasının ardından söz verilen tutuklu sanık Tunç Soyer, mağduriyetin sebeplerinin kendileri olmadığını belirtti. Soyer, “Şikayetçi olanların ifadelerinde hakim olan duygu hayal kırıklığı. Bu hayal kırıklığı ortaya konulurken somut bir dolandırıcılık, bir yolsuzluk iddiası duymadık. Haklı olarak mağduriyetlerinin giderilmesini istiyorlar. Mağduriyetin sebebi biz değiliz. İzmir Büyükşehir Belediyesi, İZBETON’la protokol yaparak kilitlenen kentsel dönüşüm süreçlerini açmıştır. Bu protokol mecliste İZBETON bu yetkiyi aldıktan sonra kooperatiflerle sözleşmeler imzalamıştır. Şu anki yönetimin yaptığı gibi davet usulü bir ihale yapsak, seçilen bir müteahhidin oranı belirsiz bir karının oluşmasına rıza göstersek daha mı masum olacaktık? Elbette hayır. Şu an inşaat maliyetleri müteahhit karı nedeniyle kat kat arttı” dedi.
‘İNŞAATLAR DEVAM ETSEYDİ ANAHTARLAR TESLİM EDİLİRDİ’
Büyükşehir Belediyesi’nin inşaatları devam ettirmesi durumunda kooperatiflerde sona yaklaşılacağını savunan Soyer, “Sayıştay kamu zararı tespit etmedi. Danıştay, soruşturma iznini iptal ederek, bırakın dolandırıcılığı hakkımızda görevi kötüye kullanma ya da görevi ihmal suçlarının bile olmadığına karar verdi. Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü’nün 12 Temmuz 2023 tarihli yazısı geldiğinde, Belediyemiz Hukuk Müşavirliğinden yazılı görüş istedim. ‘İnşaatların devamında hukuki bir engel olmadığını’ bildirdiler. Bu nedenle inşaatlara devam edildi. Ancak bir yıl sonra ben İzmir Büyükşehir Belediyesi mevcut yönetimi, kendi kurumsal hukuki mütalaasına değil, İl Müdürlüğü’nün yazısına itibar ederek inşaatları durdurdu. İzmir Büyükşehir Belediyesi geçen 1.5 yıl içinde inşaatları devam ettirseydi muhtemelen 5 kooperatifle de ya sona çok yaklaşmıştık ya da bir bölümünde anahtar teslimlerine başlamıştık” diye konuştu.
‘ASIL KAMU ZARARI İNŞAATLARI DURDURMAK’
Diğer iki tutuklu sanık ile birlikte tahliye talebinde bulunan Soyer, “Hiç kimseyi hayal kırıklığına uğratacak hiçbir şey yapmadım. Yaşanan mağduriyetlere sebep olacak hiçbir niyetim, eylemim olmadı. Biz belediyenin cebinden tek kuruş çıkmadan, binlerce vatandaşı, binlerce hak sahibini evlerine kavuşturacak bir model kurduk. Asıl büyük kamu zararının inşaatların durdurulmasıyla ortaya çıktığı ne zaman görülecek? Bu haksız suçlamanın üzerime yapışmadığını, sonunda tamamen aklanacağımı herkes biliyor ve görüyor” ifadelerini kullandı.
‘KAMU ZARARI YOK’
Mütalaanın ardından söz verilen tutuklu sanık Barış Karcı, tahliye talebinde bulundu. Karcı, “Şu ana kadar alınan ifadelerde dolandırıcılık yaptığıma dair bir delil yoktur. Şu an sadece bir daire başkanıyım ve delilleri karartma durumum da yok. Benim tarafımdan dolandırıldığımı iddia eden de yok. İnşaatların kontrol, iş ve işleyişini Kentsel Dönüşüm Daire Başkanlığı yapıyor. Büyükşehir Belediyesi mal sahibi, İZBETON da yüklenici. İnşaatların gecikmesi halinde yapılacak kira ödemelerinin nasıl olacağı belirlenmiş durumda. Büyükşehir Belediyesi kiralar nedeniyle kamu zararı olmadığını raporladı. Olmamış, olması muhtemel bir zarar nedeniyle buradayız. Ocak 2025 tarihine kadar Genel Sekreterlik ve İZBETON Yönetim Kurulu üyeliğine devam ettim. Her iki taraftan da bürokrat olarak imzam var. Herhangi hileli davranış, zenginleşen taraf, menfaat sağlayan, kasıt ve kamu zararı yok. Tutukluluğumu aileme açıklayamıyorum” dedi.
‘ŞİKAYETÇİ OLANLAR MESELEDEN ŞİKAYETÇİLER’
“Bizi iç denetim raporlarıyla usulsüz şekilde cezaevinde çürütmeye çalışıyorlar” diyen tutuklu sanık Heval Savaş Kaya, “Dosyada temsil ağırlama suçlamasıyla faturaların sahte olduğu söyleniyor. Bunlar işin gereği için yapılan harcamalardır. Nitelikli dolandırıcılık deniyor. Tunç Başkan, ‘Bu harcamalardan bilgim ve haberim var’ diyor. O zaman biz kimi dolandıracağız? Dosyada suç isnatları iç denetim raporlarıyla başlıyor. Ben istifa ettikten 3 gün sonra iç denetim başlıyor. Bizi iç denetim raporlarıyla usulsüz şekilde cezaevinde çürütmeye çalışıyorlar. İZBETON’un 5 yıllık bütçesi 10 milyar lira. Temsili ağırlamaya 5 milyon lira harcamışız. 5 yılda 4 kez Sayıştay bizi denetlemiş ama bununla ilgili bir tek bir şey söylememiş. Şikayetçi olanlar bizlerden değil, meseleden şikayetçiler. Bu meseleler hukuk mahkemelerinin meseleleri. Tahliyemi istiyorum” diye konuştu. Duruşmada söz verilen tutuksuz sanıklar da adli kontrol tedbirlerinin kaldırılması talebinde bulundu.
KARCI TAHLİYE EDİLDİ
Savunmaların ve beyanların ardından karar açıklandı. Mahkeme heyeti, Barış Karcı’nın oybirliğiyle tahliyesine, Soyer ve Kaya’nın ise oy çokluğuyla tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Heyet, bilirkişi raporunun akıbetinin sorulmasına, Şenol Aslanoğlu’nun ev hapsi şeklindeki adli kontrolünün kaldırılmasına, imza adli kontrol tedbiri olan tutuksuz sanıkların imza yükümlülüklerinin kaldırılmasına ve dosyadaki eksikliklerin giderilmesine hükmedip duruşmayı 5 Ocak 2026’ya erteledi.




