Deniz patlıcanında kaçak avcılık önlenemiyor! Hem ihracatı hem de denizler tehlikede!

Güncel 10.03.2025 - 14:03, Güncelleme: 10.03.2025 - 14:21
 

Deniz patlıcanında kaçak avcılık önlenemiyor! Hem ihracatı hem de denizler tehlikede!

Son günlerde İzmir Körfezi'ndeki kirlilik gündemdeki yerini korurken, denizlerin temizliği için çok büyük bir öneme sahip olduğu bilimsel çalışmalarla ortaya konulan deniz patlıcanında da tehlike çanları çalıyor. 2019-2020 yılları arasında deniz patlıcanları konusunda bir TÜBİTAK araştırması yapan Prof. Dr. Lök, deniz patlıcanı popülasyonunun düştüğüne dikkat çekti.
TAHA ŞAHİN / BEN HABER Deniz patlıcanları tüm dünya denizlerine yayılmış ve Türkiye’de de 10’a yakın türü bulunan ekolojik bir canlıdır. Deniz tabanındaki organik maddelerle beslenerek bulundukları denizlerde bir nevi süpürge görevi gördükleri de söylenebilir. Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Avlama ve İşleme Teknolojisi Bölümü Öğr. Üyesi Prof. Dr. Altan Lök, Ege Denizi'ndeki deniz patlıcanı popülasyonu, bu popülasyonun tehlikesi ve deniz patlıcanlarının Türkiye’ye sağladığı döviz akışını değerlendirdi. DENİZ PATLICANLARI NERELERDE BULUNUR? Deniz patlıcanlarının bilimsel olarak derisinin dikenliler sınıfında değerlendirilebileceğini ve tüm dünya denizlerine yayılmış olduğunu belirten Prof. Dr. Lök, “Bizim denizlerimizde tanımlanan tür sayısı 9-10 adettir. Bu türler arasından da 3-4 tanesinin ekonomik değeri çok yüksektir” şeklinde konuştu. DENİZ PATLICANLARI ÇİN'E İHRAÇ EDİLİYOR Deniz patlıcanlarının modern ve alternatif tıpta da kullanım alanı olduğunu belirten Prof. Dr. Lök, “Bir sürü özelliğinin yanında uzak doğuda alternatif tıpta pek çok hastalığa iyi geldiği biliniyor. Son dönemlerde modern tıpta da antibakteriyel, antiviral etkileri tespit edilmiştir. Bu nedenle değerli bir tür. Ama biz Türkiye’de bunu ne yiyecek ne de sağlık sektöründe kullanmıyoruz, ekonomik türleri yakalayıp direkt Çin’e ihraç ediyoruz” dedi. DENİZ PATLICANI AVLANMASI NASIL DENETLENİYOR? Deniz Patlıcanı avlama şartlarının Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü tarafından 4 yılda bir belirlendiğini belirten Prof. Dr. Lök, “Deniz patlıcanı için Kuzey Ege’de ve Güney Ege’de belirli alanlar vardır. Bunlar mübadele olarak dört yılda bir avcılığa açılır ve kapanır. Mesela bu sene Kuzey Ege dört yıl boyunca avcılığa serbest, Güney Ege avcılığa kapatıldı. Bu en önemli yasal düzenlemelerden biri “ diye konuştu. Deniz Patlıcanı avlamadan önce firmaların uyması gereken kanunlara değinen Prof. Dr. Lök, “Deniz patlıcanı avlarken sadece dalgıçlarla avlamaya izin veriliyor. Dalgıçlar da sadece gündüz avlama iznine sahip. Deniz patlıcanı avcılığı yapacak her tekne il müdürlüklerinden bir sertifika almalı. Bu sertifikanın içinde teknenin adı, limanı, kaç dalgıç olduğu gibi bilgiler var. Bir teknede en fazla 5 dalgıça izin var. Dalarak elle toplamaya izin var ancak zıpkın bulundurmak yasak. Ve yanlış hatırlamıyorsam her dalgıçın 20 kg’lık bir kotası var. Bunları düzenli olarak karaya çıkardıklarında tarım ilçe müdürlüklerinden personeller bunları direkt kayıt altına almaya çalışıyor” dedi. KAÇAK AVCILIĞI ÖNLEYEMİYORUZ! Deniz Patlıcanı avlama konusundaki kanunların uluslararası düzeyde bile çok iyi durumda olduğunu söyleyen Prof. Dr. Lök, “2019- 2020 yılında Türkiye’de genel bir kota uygulamasına geçildi. Türkiye’de toplam deniz patlıcanı avlama kotası firmalara 2 bin 500 kg olarak dağıtıldı. Bu kotaya ulaşıldığı anda avcılık Türkiye’de kapatılıyor. Yasal düzenlemelerimiz aslında uluslararası düzeyde bile çok iyi durumda olan düzenlemeler. Bizim iyi olmadığımız konu, bu kanunların denetlenmesi konusunda ortaya çıkan kaçak avcılık. Bunu önleyemiyoruz” şeklinde konuştu. Kaçak avcılığın önlenememesinin deniz patlıcanı popülasyonuna olan kötü etkilerine değinen Prof. Dr. Lök, “Kaçak avcılık derken neyi kastediyorum; ilk olarak algarna ile deniz tabanında yapılan avcılık. İkincisi gece yapılan kaçak avcılık ve yönetmeliğe aykırı olarak şu an yasak olmasına rağmen Güney Ege’de yapılan avcılık. Bu üç yöntem yasadışı avcılığa giriyor. Tabii biz bunu sahada önleyemeyince av verimliliği ve deniz patlıcanı stokları gitgide azalıyor. İhracatımız da 2 bin 3 bin tonlardan 400-500 tonlara kadar düştü. Bu canlı iyi bir döviz getirisi olduğu için bu kadar avlanıyor. Kurutulmuş deniz patlıcanı kilogramı 500-600 dolara kadar fiyat bulabiliyor” dedi. DENİZ PATLICANINDA DÜŞÜŞ TEHLİKESİ Yürüttüğü TÜBİTAK projesi kapsamında deniz patlıcanı popülasyonunun çökme noktasına geldiğini ifade eden Prof. Dr. Lök, “Eski çalışmalarda örneğin İzmir Körfezi'nde bu canlı metrekarede bir tane olarak tespit edilmiş, ama benim 2019-2020 senesinde bitirdiğim projede neredeyse iki futbol sahası kadar büyük bir alana sadece bir birey deniz patlıcanı sayısına düşmüş durumda. Bu hızla giderse popülasyon çökme tehlikesi ile karşı karşıya. Çöktükten sonra bu canlının kendini toplaması da çok zor. Yani hem deniz tabanını temizleyen hem de ülkemize döviz kazandıran bu canlının sürdürülebilir avcılık politikaları ve sahada kontrolünün sağlanması ile iyi bir duruma gelebiliriz. Ancak böyle devam ederse 3-5 yıl içerisinde bu canlıyı avlayamaz hale geliriz” diye konuştu.
Son günlerde İzmir Körfezi'ndeki kirlilik gündemdeki yerini korurken, denizlerin temizliği için çok büyük bir öneme sahip olduğu bilimsel çalışmalarla ortaya konulan deniz patlıcanında da tehlike çanları çalıyor. 2019-2020 yılları arasında deniz patlıcanları konusunda bir TÜBİTAK araştırması yapan Prof. Dr. Lök, deniz patlıcanı popülasyonunun düştüğüne dikkat çekti.

TAHA ŞAHİN / BEN HABER

Deniz patlıcanları tüm dünya denizlerine yayılmış ve Türkiye’de de 10’a yakın türü bulunan ekolojik bir canlıdır. Deniz tabanındaki organik maddelerle beslenerek bulundukları denizlerde bir nevi süpürge görevi gördükleri de söylenebilir.

Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Avlama ve İşleme Teknolojisi Bölümü Öğr. Üyesi Prof. Dr. Altan Lök, Ege Denizi'ndeki deniz patlıcanı popülasyonu, bu popülasyonun tehlikesi ve deniz patlıcanlarının Türkiye’ye sağladığı döviz akışını değerlendirdi.

DENİZ PATLICANLARI NERELERDE BULUNUR?
Deniz patlıcanlarının bilimsel olarak derisinin dikenliler sınıfında değerlendirilebileceğini ve tüm dünya denizlerine yayılmış olduğunu belirten Prof. Dr. Lök, “Bizim denizlerimizde tanımlanan tür sayısı 9-10 adettir. Bu türler arasından da 3-4 tanesinin ekonomik değeri çok yüksektir” şeklinde konuştu.

DENİZ PATLICANLARI ÇİN'E İHRAÇ EDİLİYOR
Deniz patlıcanlarının modern ve alternatif tıpta da kullanım alanı olduğunu belirten Prof. Dr. Lök, “Bir sürü özelliğinin yanında uzak doğuda alternatif tıpta pek çok hastalığa iyi geldiği biliniyor. Son dönemlerde modern tıpta da antibakteriyel, antiviral etkileri tespit edilmiştir. Bu nedenle değerli bir tür. Ama biz Türkiye’de bunu ne yiyecek ne de sağlık sektöründe kullanmıyoruz, ekonomik türleri yakalayıp direkt Çin’e ihraç ediyoruz” dedi.

DENİZ PATLICANI AVLANMASI NASIL DENETLENİYOR?
Deniz Patlıcanı avlama şartlarının Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü tarafından 4 yılda bir belirlendiğini belirten Prof. Dr. Lök, “ Deniz patlıcanı için Kuzey Ege’de ve Güney Ege’de belirli alanlar vardır. Bunlar mübadele olarak dört yılda bir avcılığa açılır ve kapanır. Mesela bu sene Kuzey Ege dört yıl boyunca avcılığa serbest, Güney Ege avcılığa kapatıldı. Bu en önemli yasal düzenlemelerden biri “ diye konuştu.

Deniz Patlıcanı avlamadan önce firmaların uyması gereken kanunlara değinen Prof. Dr. Lök, “ Deniz patlıcanı avlarken sadece dalgıçlarla avlamaya izin veriliyor. Dalgıçlar da sadece gündüz avlama iznine sahip. Deniz patlıcanı avcılığı yapacak her tekne il müdürlüklerinden bir sertifika almalı. Bu sertifikanın içinde teknenin adı, limanı, kaç dalgıç olduğu gibi bilgiler var. Bir teknede en fazla 5 dalgıça izin var. Dalarak elle toplamaya izin var ancak zıpkın bulundurmak yasak. Ve yanlış hatırlamıyorsam her dalgıçın 20 kg’lık bir kotası var. Bunları düzenli olarak karaya çıkardıklarında tarım ilçe müdürlüklerinden personeller bunları direkt kayıt altına almaya çalışıyor” dedi.

KAÇAK AVCILIĞI ÖNLEYEMİYORUZ!
Deniz Patlıcanı avlama konusundaki kanunların uluslararası düzeyde bile çok iyi durumda olduğunu söyleyen Prof. Dr. Lök, “2019- 2020 yılında Türkiye’de genel bir kota uygulamasına geçildi. Türkiye’de toplam deniz patlıcanı avlama kotası firmalara 2 bin 500 kg olarak dağıtıldı. Bu kotaya ulaşıldığı anda avcılık Türkiye’de kapatılıyor. Yasal düzenlemelerimiz aslında uluslararası düzeyde bile çok iyi durumda olan düzenlemeler. Bizim iyi olmadığımız konu, bu kanunların denetlenmesi konusunda ortaya çıkan kaçak avcılık. Bunu önleyemiyoruz” şeklinde konuştu.

Kaçak avcılığın önlenememesinin deniz patlıcanı popülasyonuna olan kötü etkilerine değinen Prof. Dr. Lök, “Kaçak avcılık derken neyi kastediyorum; ilk olarak algarna ile deniz tabanında yapılan avcılık. İkincisi gece yapılan kaçak avcılık ve yönetmeliğe aykırı olarak şu an yasak olmasına rağmen Güney Ege’de yapılan avcılık. Bu üç yöntem yasadışı avcılığa giriyor. Tabii biz bunu sahada önleyemeyince av verimliliği ve deniz patlıcanı stokları gitgide azalıyor. İhracatımız da 2 bin 3 bin tonlardan 400-500 tonlara kadar düştü. Bu canlı iyi bir döviz getirisi olduğu için bu kadar avlanıyor. Kurutulmuş deniz patlıcanı kilogramı 500-600 dolara kadar fiyat bulabiliyor” dedi.

DENİZ PATLICANINDA DÜŞÜŞ TEHLİKESİ
Yürüttüğü TÜBİTAK projesi kapsamında deniz patlıcanı popülasyonunun çökme noktasına geldiğini ifade eden Prof. Dr. Lök, “Eski çalışmalarda örneğin İzmir Körfezi'nde bu canlı metrekarede bir tane olarak tespit edilmiş, ama benim 2019-2020 senesinde bitirdiğim projede neredeyse iki futbol sahası kadar büyük bir alana sadece bir birey deniz patlıcanı sayısına düşmüş durumda. Bu hızla giderse popülasyon çökme tehlikesi ile karşı karşıya. Çöktükten sonra bu canlının kendini toplaması da çok zor. Yani hem deniz tabanını temizleyen hem de ülkemize döviz kazandıran bu canlının sürdürülebilir avcılık politikaları ve sahada kontrolünün sağlanması ile iyi bir duruma gelebiliriz. Ancak böyle devam ederse 3-5 yıl içerisinde bu canlıyı avlayamaz hale geliriz” diye konuştu.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.