ÇİĞDEM ÖZEN / BEN HABER - Sanatçı Güllü'nün pencereden düşerek hayatını kaybetmesinin ardından 'şüpheli ölüm' olgusu günlerce televizyon ekranlarında konuşulurken, bunun yanısıra özellikle son 1 yıldır 'şüpheli ölüm' davalarını ispatlamaya çalışan, delil toplayan ailelerin mücadelesi de gözardı edilmemeli. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu İzmir Temsilcisi Tülin Osmanoğulları kadın cinayetleri konusundaki mücadelelerini Ben Haber'e açıklarken, kadın cinayetlerinde delil ve tanık bulmak çok zor olduğunu ifade etti.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu İzmir Temsilcisi Tülin Osmanoğulları, “Özellikle İstanbul Sözleşmesi'nden çıkıldıktan sonra ülkemizde şüpheli kadın ölümleri arttı. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu olarak her ay yayınladığımız verilerde, bazı aylarda şüpheli kadın ölümlerinin normal cinayetlerden fazla olduğunu görmeye başladık. Platform olarak artık şüpheli kadın ölümü olgusunu kamuoyuna yerleştirmeye çalışıyoruz. Şüpheli ölümlerde, kadın düşerken yanında biri var mıydı, nerede düştü, hayatındaki erkekle ayrılmış mı, ayrılma süreci yaşıyor muydu, şiddet geçmişi var mı diye bütün olarak bakıyoruz. Yüksekten düşme her zaman şüpheli ölümdür ve her zaman da öyle yaklaşılması gerekir. Bu tür olaylarda “Kaza ya da intihar olgusuyla yaklaşmayın, bir kadın cinayeti olabilir mi diye şüpheyle yaklaşılmalı diye ısrarla söylüyoruz. Çünkü daha önce bize başvuran ailelerle verdiğimiz mücadelenin sonunda, büyük bir çoğunluğunda kadın cinayeti olduğunu görüyoruz.” şeklinde ifade etti.

Platform ve ailelerle birlikte mücadelenin çok önemli olduğunu vurgulayan Tülin Osmanoğulları, “Kadın Platformumuzun yüksekten düşme olgusuyla ortaya çıkardığı ilk kadın cinayeti, Siirt'te 8 aylık hamile Esin Güneş'in kayalıklardan düştüğü olaydır. Bizim platformdan görevli arkadaşlarımız ODTÜ Fizik Bölümü'nden istedikleri bilirkişi raporunda, ordan birinin kendiliğinden düşmesinin mümkün olmadığını belirttikleri bulgular aydınlatmıştır. Arkasından kamuoyunun çok iyi bildiği Şule Çet davası da olay yeri canlandırma ve dudak okuma tekniği ile çözüldü. Aslında ülkemizde sistem oldukça gelişmiş durumda.” dedi.
“HER DÜŞME ŞÜPHELİ ÖLÜMDÜR”
Tülin Osmanoğulları, her düşme olayının kesinlikle şüpheli bir ölüm olduğunu ifade ederken, platform olarak yayımladıkları verilerde de bunları net olarak gördüklerini belirtti. Osmanoğulları, “Ne yazık ki artık ülkemizde kadınlar ya psikolojisi bozuk, ya intihar ediyorlar ve nedense hep bir kazayla düşüyorlar. Biz bunların kaza veya münferit olmadığını, cezasızlık politikasının sonucu olduğunu biliyoruz. Çünkü failler birbirinden öğreniyor. Failler ceza almadıklarında insanlarda da “Ben de bu işten kurtulurum” düşüncesi hakim oluyor. Biz bu nedenle hep sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Her düşme olayı kesinlikle şüpheli ölümdür.” sözleriyle belirtti.

“HİÇBİR KADIN KAZAYLA DÜŞMÜYOR”
Kadın cinayeti davaları çok zor olduğunu ve ailelerle birlikte davaları takip eden bir sivil toplum örgütü olduklarını söyleyen Osmanoğulları, “Şüpheli ölümlerde delil ve tanık bularak ispatlayabilmek, kadın cinayetlerinden on kat, bin kat daha kadar zor. Çünkü bizde şüpheli bir kadın ölümü olgusu olmadığı için olay yerine intihar ya da kaza olgusuyla gidiliyor. Aileler resmen iğneyle kuyu kazar gibi delil topluyorlar. Bunun en somut örneği Duygu Bölükbaşı davasıdır. Ailesi o kadar büyük bir mücadele verdi ki... Biz dava takip eden kadın örgütüyüz, salondaki her şeye tanık oluyor, ailelerle birlikte delil topluyor, tanık bulmaya çalışıyoruz. Öncelikle kadınların geçmişlerine baksınlar, çünkü bu kadınlar kazayla düşmüyorlar.” dedi.
“GÜLLÜ, ÜNLÜ OLDUĞU İÇİN BU KADAR İNCELENDİ”
Sanatçı Güllü'nün şüpheli ölümü konusunda da değerlendirmede bulunan Osmanoğulları, “Ünlü olduğu için günlerdir konuşuluyor, herkes inceliyor, uzmanlar yorum yapıyor. Aslında bu da kadın mücadelesinin sonucunda gelinen bir nokta. Biz yıllardır “Yüksekten düşme şüpheli ölümdür” dediğimiz için Güllü'nün ölümü bu kadar çok konuşuldu. Kadın mücadelesinin bu olguyu gündemde tutmasından dolayı inceleniyor.” dedi.

DAYANIŞMA GECESİNE DESTEK OLABİLİRSİNİZ
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu olarak tamamen gönüllü bir platform olduklarını söyleyen Tülin Osmanoğulları, “19 Ekim Pazar günü dayanışma gecemizin ayrı bir önem var. Çünkü geceyi düzenleyen arkadaşlarımız Özgecan Aslan'ın ailesi... İzmir Devlet Opera ve Balesi'nde sanatçı olan ablası, kadın mücadelesi için destek vermek için platformumuzla birlikte dayanışma gecesi düzenlemeye karar verdi. “Özgecan Aslan” ülkemizde milattır, arkada bir de ailesi var. Dayanışma gecesini birlikte düzenlemek bizim için çok kıymetli ve anlamlı. Dayanışma gecesine gelemeyenler, öğrencilere ulaştıracağımız 'Askıda Bilet' kampanyasıyla bize destek olabilirler” dedi.






