Özgür Özel: O bize hakkını helal etsin, Allah dayanma gücü versin
Özgür Özel: O bize hakkını helal etsin, Allah dayanma gücü versin
Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek için belediye binası önünde tören düzenleniyor.
Özgür Özel, gözyaşları içerisinde Ferdi Zeyrek'e veda etti;
"Ben altı yaşımdan beri bir kürsüye çıkıp konuşuyorum. Altı yaşımdan beri elimde mikrofon var. Herhalde en zoru şimdiye kadarki konuşmaların. Abim "Bir daha anlatsana." diyordu. Grup toplantısında Manisa seçimini anlatmıştım. "Abi bir daha anlat, güzel anlatıyorsun." diyordu. Deniz Bey, Deniz Baykal 2009'da belediye başkan adayımız rahatsızlanıp çekilince 40 gün kala Manisa'ya aday ol dedi bana. Ben de dedim ki: "O seçim çoktan gitti, çok geciktik." Bir öncekisi "Alamayız orayı." dedim, Manisa'yı alamayız. Dedi ki: "Alırsın." Genel Başkanım, bir önceki seçimde oyumuz %6 dedim. Nasıl alacağız Manisa'yı? Dedi ki: "Sen alacaksın. Bu seçimde değil ama Manisa Belediyesi'ni sen alacaksın." Ben alamadım. O aldı. Ferdi aldı. Biz burada gördüğünüz çocukluk arkadaşları ortak özelliğimiz 15 gün Manisa'dan ayrı kalsak burnumun direği sızlar. Bu Spil Dağı'nı kardeşim, Barış kadar çok özlerim. Ferdi benden daha Manisalı'ydı. Aşkla bağlıydı eşine, çocuklarına, bir de bu Manisa'ya."
"ALLAH DAYANMA GÜCÜ VERSİN"
Yunus Emre Belediye Başkan adayı olmak istiyordu. "Ben alacağım, kazanacağım abi orayı." diyordu. Dedik ki: "Hayır, Şehzadeleri de kazanacağız, Yunus Emre'yi de." "Ben" dedi, "Sen Büyükşehir." "Abi" dedi, "Onun en üst katından İzmir görünüyor. İzmir görünüyormuş. Bize vermezler orayı." dedi. "Sen alırsın Ferdi." dedim. "Abi alınmaz." Dedim ki: "Manisa'da, Yunus Emre'de seni sevmeyen var mı? Yok. Sen dolaştığın hiçbir yerde seni sevmeyen bir kişi kalmaz. Sen bir yeter ki çalış." Bir mucize gerçekleştirdi. %6 alamadığımız şehirde %60 aldı. %60. Bana diyordu ki: "Yüküm ağır. Burayı, memleketi emanet ettin, gittin." Şimdi bizim yükümüz her şeyden ağır. Manisa'yı emanet etti, gitti. Ne yapacağız bilmiyorum. O varsa benim gözüm arkada kalmıyordu. O gidince ne yapacağız bilmiyorum. Bir insan onun kadar çok sevilmeyi, onun kadar sevilmeyi hak eden bir insan daha yoktur. Çünkü çok karşılıksız sevebilen biriydi. Mesela hitabet yeteneği iyi değildir, kürsüsü ama konuşmaya başlayınca o kadar samimidir ki dinleyen ağzının içine düşer. Bir sohbet edip, bir elini sıkıp da yüreğini kazanmadığı bir kişi yok. Buraya gelen herkese, Sayın Genel Başkanıma, Sayın Valime ki haklarını helal etsinler, Celal Bayar Üniversitesine, Manisa bürokrasisine, diğer partilerin değerli temsilcilerine, Türkiye'nin dört bir yanından koşup gelenlere, hastaneye "Konya'dan çıktık, geldik." dedi kadın. Konya'dan gelmiş dua okumaya. "Sen ne tanıyorsun Ferdi'yi?" dedim. "Yüzünü gördüm." dedi. "Duydum." dedi. "Çok iyi biriymiş." Konya'dan geldi, Kocaeli'nden geldiler. Üç gün, üç gün durdu. Aslında öldü ilk anda. Nurcan'ı alıştırmak için, sizi bize alıştırmak için üç gün bayram tatilinde bekledi. Mesaiyi aksatmadan ilk mesai gününde geldi. Kızları bize emanet, ailesi bize emanet, Manisa size emanet. Allah hepimize sabır versin. Hep helallik istiyoruz. Bizden Ferdi'ye az geçmiştir. Ferdi'den hepimize çok geçti, çok geçti. O hakkını helal etsin. Allah hepimize sabır versin. Dayanma gücü versin.