DEÜ Rektörü Bayram Yılmaz'dan önemli açıklamalar
DEÜ Rektörü Bayram Yılmaz'dan önemli açıklamalar
Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bayram Yılmaz, göreve geldiği günden itibaren yoğun bir dönem geçirdiğini ifade ettiği 6 aylık süreci basın mensuplarıyla paylaşırken, üniversite ile ilgili yöneltilen sorulara da içtenlikle yanıt verdi. Yılmaz, “Üniversitemizin çıtasını daha fazla yükseltmek hedefimiz.
ÇİĞDEM ÖZEN / BEN HABER
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından imzalanan atama kararıyla Dokuz Eylül Üniversitesi rektörlüğüne Prof. Dr. Bayram Yılmaz getirildi. Prof. Dr. Yılmaz, 6 aylık görev süresini düzenlediği basın toplantısıyla paylaştığı toplantıya DEÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Dilşen İnce Erdoğan, DEÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hamdi Şükür Kılıç, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Caner Çavdar, Doç. Dr. Emre Bilgin Sarı DEÜ Kurumsal İletişim Koordinatörü katılım sağladı.
Prof. Dr. Yılmaz, “26 Temmuz 2024 tarihinde göreve atandım. Cumhurbaşkanımız bu göreve layık gördükleri için, kıymetli üniversiteye ve İzmir’de bu fırsatı verdiği için teşekkür ederim, şükranlarımı sunarım. DEÜ olarak 43.yılımızdayız, yakamızda taşıdığımız rozetimiz bizim için çok anlamlı, büyük gurur duyuyorum. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün İzmir'in kurtuluşunun ve kurtuluş savaşının en önemli kilometre taşlarından birine Cumhuriyet taşlarından biri olan 9 Eylül’ü sembolize eden üniversitenin adını aldığı ve arkasındaki tarihi mirasın bize yüklediği büyük sorumluluğun farkındayım. Atatürk’üm hedefleri muasır medeniyetler seviyesinde aldığımız bayrağı daha iyi yerlere taşımaya çıtayı yükseltmeye kararlıyız.” şeklinde belirtti.
Uluslararası alan kariyere sahip olduğunu, Avrupa’nın birçok ülkesine denetleme yapmış bilim insanı olduğunu ifade eden DEÜ Rektörü Yılmaz, “Bilim insanı olarak Atatürk’ün muaassır medeniyetler seviyesine katkı sağlamış biriyim. DEÜ olarak ilk bine girme hedeflerimiz aklımızdan çıkan konular değil, hayallerimizi süsleyecek konular. Bilim üretmeye eğitim yapmaya çalıştığımız kurumun, diğer başarıların altında kalmasına göz yumacak kişiler değiliz. Nitelikli eğitim, uluslararası düzeyde araştırma alanlarına kendimizi planlarken, lojistik ve mali işlerin içinde bulduk, biz alfabeye baştan başlamak zorunda kaldık. Amacımız hiç kimseyi verdiği hizmetten dolayı küçümsemek değil. Bu zamana üniversitemize katkı sağlayan herkese teşekkür ediyorum.” dedi.
“KAMUDA KALAN DOKTORLARIMIZA SAYGI DUYUYORUM”
Kamu hastanelerinde hizmet veren doktorların özel hastanelere geçmeleriyle ilgili de soruları cevaplayan Prof. Dr. Yılmaz, konuya şöyle açıklık getirdi; "Memur maaşlarını takdir eden hükümet… 6 aylık dönemde tıp fakültesi hastanesinden veya mühendislik fakültesinden yaş haddi dışında ayrılan biri olmadı. YÖK başkanıyla görüştüğüm zaman öğretim üyelerinin maaşların nasıl olması gerektiğini ilettim, tabii bazı mali tablolar içerisinde karar verilecektir. Devlet maaş olarak öğretim üyesine ne maaş verirse versin, özel sektördeki ücretler her zaman bunlardan daha fazla olacaktır. Kamuda kalan devlet üniversitelerinde kalıp, sağlık hizmeti sağlayan öğretim üyelerinin eğitime, araştırmaya ve vatandaşa sağlık hizmeti sunmaya kendini adamış ya da bu yolda kariyeri tercihini bu yönde yapmış insanlar olduğunu, bunun da takviye edilmesi gerektiğini, buna büyük bizim büyük saygı duyduğumuzu, emeklerine hizmet ettiğimizi edeceğimizi söylemek zorundayız.” dedi.
“MOBİNG PROBLEMLERİ GERİDE KALACAK”
Üniversitede akademisyenlere mobing uygulandığına dair konuya da açıklık getiren Prof. Dr. Yılmaz, “Mobbing ifadesi kronik baskı anlamına geliyor. Mobbing sadece amirden çalışana değil, yöneticiye karşı da yapılabiliyor. İyi çalışanı teşvik etmek çok önemli... Asıl niyet DEÜ layık olduğu uluslar arası sıralamalara çıkartmak. Zaten bu amaç uğrunda çalışıldığında bütün bu problemler geride kalacak.” şeklinde ifade etti.
"3 BİN KİŞİLİK YENİ YURDUN TEMELLERİ ATILACAK"
Çok büyük bir iş yaptık. En temel insan hakları olan beslenme ve barınma büyük problemler olarak karşımıza çıktı. Bakanlıklarla işbirliği içinde farklı adımlar atmaya çalışıyoruz. Gençlik ve Spor Bakanlığı ile 3 bin kişilik yurt yapılması için bütün anlaşmalar ve planlar yapıldı, temeller atılacak. Bugünün ne büyük konularından biri olduğunu söyleyebilirim. Bu yurt kampüs içerisinde olacak ve 24 saat işleyen bir üniversite olacak. Işıklarının sönmediğini bir üniversite olacak.
“GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESİ BAŞKA YERDE OLACAK”
Güzel Sanatlar Fakültesi’nin Narlıdere’deki eski yerine tekrar gelip gelmeyeceği konusunda açıklama yapan Yılmaz, “Güzel sanatlar fakültesi için bina için yeniden aynı yerde yapmak doğru mu emin değilim. Diş hekimliği fakültesi hastanesi ve sağlık kampüsündeki hastanelerin dönüşümüyle ilgili ihtiyacımız var. Bunun doğru olduğunu düşünmüyorum. Güzel sanatlar fakültesi hem DEÜ GSF^ye hem de üniversitenize layık olacak mekanı dört gözle ben de bekliyorum. 5-10 yılda değil görev süremin içerisinde yerine getirmeye çalışacağız. Hastaneleri dönüştürmek zorundayız ve o alanı sağlık için kullanmamız gerekiyor.” dedi.
"HASTANEMİZİN ACİL KISMI HİÇBİR ZAMAN KAPANMADI"
Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi acil bölümünün kapandığıyle ilgili çıkan haberlere de yanıt veren Yılmaz, "DEÜ acil bölümü hiçbir zaman tam olarak kapanmadı, sadece tadilata alındı. Üniversite hastanemizin 20 yıldır alamadığı devlet hizmet yükümlülüğü kapsamında ihtiyaçları belirledik ve 17 ilave hekim sağlanarak, tadilat yaptırılarak 17 Ekim tarihinde açılışa girdi. Hayalimizdeki servis öyle değil, ancak şu andaki çok üzerinde bir seviye açıkçası. Öğretim üyesi ve hekim olarak da gelişiyoruz." dedi.
DOKTORLARA NET UYARI: BUNA KESİNLİKLE İMKAN VERMEYECEĞİZ
Dokuz Eylül Üniversitesi hastanesinden doktorların özel muayenelerine hasta yönlendirilmesiyle ilgili soruya net ve kararlı bir şekilde yanıt veren Prof. Dr. Yılmaz, “Bizim hastanemizden özel hastaneye kliniklere yönlendirmesini kabul etmiyoruz. Yapılan yanlış varsa arkadaşımız kendine yol çizecek. Sadece biz iyi niyetle çözemeyiz karşılıklı olacak. Bununla ilgili çok şey söylemek isterim ancak noktalı virgül koymak istiyorum. Görevini layıkıyla yapan herkese teşekkür ediyorum. Herkes görevini yapacak, kimin görevi neyse onu yapacak. Belli bir zaman sonra da bunlar olmayacak” şeklinde ifade etti.
ÖĞRENCİLERİMİZ ÇALIŞARAK İŞ HAYATINA ADIM ATACAK
Öğrencilerin daha erken yaşta iş hayatına tanıştırılması 1750 öğrenci noter huzurunda başvurular devam ediyor. Haftada 1 gün çalışarak ayda 5 bin TL ücret alabilecek. 3 gün çalışırsa 15 bin alabilecek. Devletimiz iş hayatına adapte edebilmek için fırsat sağlıyor. 17 Mart’ta uygulama başlayacak. Farklı tarihler var, Salı günü başvuruları alıyoruz. İŞ-KUR ile birlikte ortak çalışıyoruz.