Erol YARAŞ
Köşe Yazarı
Erol YARAŞ
 

Marinalarda soygun var!

Gazeteci Erol Yaraş, bu sene marinalarda yaşanan akıl almaz fiyat artışlarını, siyasette yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. Denizciliği seven ve bu işe gönül vermiş birçok tekne sahibi sıkıntılar yaşıyor. Bunun nedeni marinalarda yaşanan sıkıntı. Bu sene marinalardaki fiyat artışlarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Denizlerde tam bir 'soygun' var. Daha açık konuşmak gerekirse, marinaların hem soygunu hem de terörü var. Çünkü, pandemiden sonra insanların yalnız kalma duygusuyla başlayan bir akım, bir çok insanı denizciliğe itti. Denizcilik deyince akıllara sakın 3-5 milyon dolarlık yatlar gelmesin. Yelkenliler veya teknelerle denizcilik sevdasını yaşayan insanlar var. Türkiye'de pandemiden sonra artan tekne sayısından dolayı marinalarda bir şımarıklık başladı. Talep fazla, arz az hale geldi. Bunun üzerine de marinalar adeta bir şımarıklık çerçevesinde fiyatlarına euro bazında, neredeyse yüzde 100'den fazla zam yaptılar. Elbette Türkiye'de enflasyon var, Türk parası dolar karşısında eriyor. Bu faktörlerin hepsini kabul ediyoruz, zaten bunları tartışmıyoruz. Bunlar Türkiye'nin gerçeği. Fakat euro bazında dünyanın neresinde yüzde 100 enflasyon var. Euro bazında birşeye nasıl yüzde yüz zam yapabilirsiniz. Örnek verecek olursam; geçen sene geceliği 100 Euro'ya bağlanan orta boy tekne 200 Euro'ları geçen rakamlarla bağlanmaya başladı. Bir de Kuzey'de farklı Güney'de farklı fiyat politikaları hakim. Şimdi buna zam değil 'soygun', 'fiyat terörü', aynı zamanda da insanları denizden soğutma denir. Konutlarda kiralara karşı nasıl önem alındıysa, denizlerde de bu marinalara aynı soruyu soracak yetkililerin ortaya çıkması lazım. Bu fahiş artışlar yabancı teknecileri de Türkiye'den uzaklaştırdı. Türkiye'nin ana girdilerinden bir tanesi turizm. Turizmin de önemli girdisi Türkiye'ye gelen, özellikle mavi yolculuk sırasında Türk kıyılarında dolaşan yabancı teknelerdir. Siz dünyanın en pahalı kabul edilen Monaco'nun marinalarının iki kısmı fiyat politikasını Türkiye'de uygularsanız, hakikaten insana 'cüş' derler. Mecburiyetten insanları, artık zor durumda bırakmaya hiç kimsenin hakkı yok! HALKÇI CHP BELEDİYESİ'NDE BİLE YÜZDE 400 ZAM Ne yazık ki kendini halkçı tabir eden, halkla beraber hareket ettiğini söyleyen CHP'li belediyelerinin marinaları da buna dahil. Muğla Büyükşehir Belediyesi'nin Marmaris'te işlettiği bir marinası var. Geçen sene, gecelik 1000 TL'ye bağlanan bir tekne, bu sene yaklaşık 4500 TL'ye bağlanıyor. Geçen sene sezonluk 100 bin TL ödenen tekne için bu sene alınan para 500 bin TL. Bu durum açıkçası imam ve cemaaat olayına benzedi. CHP'li belediyeler bunu yaptıktan sonra özel marinaların yaptığını bir anlamda mazur görmek lazım.  Marmaris'in en sıcak ve yoğun günlerinde Muğla Belediyesi'nin işlettiği marina neredeyse yarı yarıya boş. İnsanların zaten sabit marinaları vardı, gezenler bu marinalara girip çıkıyorlardı. 10 milyon dolarlık yatı olanlar, bu rakamları doğal karşılayabilir. Ama kaç kişinin böyle bir yatı var. Türkiye'de iki elin parmaklarını geçmez. Geriye kalan diğer deniz sevdalısı insanlar, amatör denizciler, yelkenciler nasıl faydalanacak? Teknenizde arıza varsa ve yanaşmak istiyorum derseniz,  sadece yarım saatlik yanaşmaya yarım günlük fiyat alınıyor. Bu rakamlar da 3 ila 7 bin lira arasında değişiyor. İNSANLAR DENİZLERİ KİRLETMEYE İTİLİYOR Fiyat artışları bir anlamda deniz kirliliğine teşvik ediyor diyebilir miyiz? İnsanları marinalara sokmazsan, atık su parasını çok yüksek fiyatlarla yaparsan, insanları ister istemez denizleri kirletmeye itiyorsun. Atığını karaya vereceğine, etrafta kimse yoksa denize bırakıyor. Buna sebep yine marinaların uyguladığı yüksek fiyatlar. Bu konuya Ulaştırma, Denizcilik ve Habercilik Bakanlığı'nın en kısa sürede el koyması lazım. Marinalara birinin dur demesi gerekiyor. Çünkü dünyanın hiçbir marinasında yüzde 100 diye bir zam yok. Türkiye'de bu durum 'ahlaksızlığın' ötesinde bir durum haline geldi. İMAMOĞLU, NE PARTİ NE DE BELEDİYE YÖNETEBİLİR CHP'de sular durulmuyor. Genel Başkanlık için aday yarışı alttan alta kızışıyor. Konuyu nasıl değerlendirirsiniz? Biz, Ben Haber olarak düşüncelerimizi herkesten önce yazıyor ve söylüyoruz. Birincisi CHP'liler İmamoğlu'nu unutsunlar. Nedense İmamoğlu da bu konuda konuşmaya devam ediyor ama önce boynundaki ilmiği çıkarması lazım. Bu konuyla ilgili köşe yazısı da yazmıştım. Dava için haklı veya haksız tartışmaları yapılabilir. Açıkçası beni sonuç ilgilendiriyor. Diyelim ki, kurultay yapıldı, İmamoğlu da genel başkan seçildi. Arkasından da istinaf mahkemesi karar verdi, mahkumiyet kararını onadı ve siyasi yasaklı dedi. Peki, ne olacak o zaman? Evet, hakkını savunsun. Partisinin nasıl düzgün bir politika çizgisine getirileceğiyle ilgili fikirler versin. Ama sonunda görünen o ki, kendisi şu anda CHP için çözümlerden bir tanesi değil. Ne CHP genel başkanlığına ne de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için... CHP'NİN ALTERNATİF ADAYI YOK AK Parti ve CHP'de yerel seçim hazırlıklarını nasıl görüyorsunuz? AK Parti'de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na kimlerin aday olabileceğiyle ilgili bir iki isim var. Bu isimler de şu anda yerel seçimlere hazırlanıyorlar. Peki, CHP'nin alternatifi var mı? İmamoğlu aday olamazsa, onun yerine bir hazırlık yapılıyor mu? Hayır, yok... İYİ PARTİ'DE İSTİFALAR NORMAL İYİ Parti'deki istifaları nasıl değerlendiriyorsunuz? İYİ Parti'deki istifalar normal. Çünkü Meral Akşener, partiyi düşündüğü çizgide tutamadı ve bu çizgi için partiye katılan kişilerin beklentilerine cevap veremedi. Partiyi, MHP çizgisine değil, merkez sağ çizgisine çekmesi bekleniyordu.
Ekleme Tarihi: 28 Haziran 2023 - Çarşamba
Erol YARAŞ

Marinalarda soygun var!

Gazeteci Erol Yaraş, bu sene marinalarda yaşanan akıl almaz fiyat artışlarını, siyasette yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.

Denizciliği seven ve bu işe gönül vermiş birçok tekne sahibi sıkıntılar yaşıyor. Bunun nedeni marinalarda yaşanan sıkıntı. Bu sene marinalardaki fiyat artışlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Denizlerde tam bir 'soygun' var. Daha açık konuşmak gerekirse, marinaların hem soygunu hem de terörü var. Çünkü, pandemiden sonra insanların yalnız kalma duygusuyla başlayan bir akım, bir çok insanı denizciliğe itti. Denizcilik deyince akıllara sakın 3-5 milyon dolarlık yatlar gelmesin. Yelkenliler veya teknelerle denizcilik sevdasını yaşayan insanlar var. Türkiye'de pandemiden sonra artan tekne sayısından dolayı marinalarda bir şımarıklık başladı. Talep fazla, arz az hale geldi. Bunun üzerine de marinalar adeta bir şımarıklık çerçevesinde fiyatlarına euro bazında, neredeyse yüzde 100'den fazla zam yaptılar. Elbette Türkiye'de enflasyon var, Türk parası dolar karşısında eriyor. Bu faktörlerin hepsini kabul ediyoruz, zaten bunları tartışmıyoruz. Bunlar Türkiye'nin gerçeği. Fakat euro bazında dünyanın neresinde yüzde 100 enflasyon var. Euro bazında birşeye nasıl yüzde yüz zam yapabilirsiniz.

Örnek verecek olursam; geçen sene geceliği 100 Euro'ya bağlanan orta boy tekne 200 Euro'ları geçen rakamlarla bağlanmaya başladı. Bir de Kuzey'de farklı Güney'de farklı fiyat politikaları hakim. Şimdi buna zam değil 'soygun', 'fiyat terörü', aynı zamanda da insanları denizden soğutma denir. Konutlarda kiralara karşı nasıl önem alındıysa, denizlerde de bu marinalara aynı soruyu soracak yetkililerin ortaya çıkması lazım. Bu fahiş artışlar yabancı teknecileri de Türkiye'den uzaklaştırdı. Türkiye'nin ana girdilerinden bir tanesi turizm. Turizmin de önemli girdisi Türkiye'ye gelen, özellikle mavi yolculuk sırasında Türk kıyılarında dolaşan yabancı teknelerdir. Siz dünyanın en pahalı kabul edilen Monaco'nun marinalarının iki kısmı fiyat politikasını Türkiye'de uygularsanız, hakikaten insana 'cüş' derler. Mecburiyetten insanları, artık zor durumda bırakmaya hiç kimsenin hakkı yok!

HALKÇI CHP BELEDİYESİ'NDE BİLE YÜZDE 400 ZAM
Ne yazık ki kendini halkçı tabir eden, halkla beraber hareket ettiğini söyleyen CHP'li belediyelerinin marinaları da buna dahil. Muğla Büyükşehir Belediyesi'nin Marmaris'te işlettiği bir marinası var. Geçen sene, gecelik 1000 TL'ye bağlanan bir tekne, bu sene yaklaşık 4500 TL'ye bağlanıyor. Geçen sene sezonluk 100 bin TL ödenen tekne için bu sene alınan para 500 bin TL. Bu durum açıkçası imam ve cemaaat olayına benzedi. CHP'li belediyeler bunu yaptıktan sonra özel marinaların yaptığını bir anlamda mazur görmek lazım. 

Marmaris'in en sıcak ve yoğun günlerinde Muğla Belediyesi'nin işlettiği marina neredeyse yarı yarıya boş. İnsanların zaten sabit marinaları vardı, gezenler bu marinalara girip çıkıyorlardı. 10 milyon dolarlık yatı olanlar, bu rakamları doğal karşılayabilir. Ama kaç kişinin böyle bir yatı var. Türkiye'de iki elin parmaklarını geçmez. Geriye kalan diğer deniz sevdalısı insanlar, amatör denizciler, yelkenciler nasıl faydalanacak? Teknenizde arıza varsa ve yanaşmak istiyorum derseniz,  sadece yarım saatlik yanaşmaya yarım günlük fiyat alınıyor. Bu rakamlar da 3 ila 7 bin lira arasında değişiyor.

İNSANLAR DENİZLERİ KİRLETMEYE İTİLİYOR

Fiyat artışları bir anlamda deniz kirliliğine teşvik ediyor diyebilir miyiz?
İnsanları marinalara sokmazsan, atık su parasını çok yüksek fiyatlarla yaparsan, insanları ister istemez denizleri kirletmeye itiyorsun. Atığını karaya vereceğine, etrafta kimse yoksa denize bırakıyor. Buna sebep yine marinaların uyguladığı yüksek fiyatlar. Bu konuya Ulaştırma, Denizcilik ve Habercilik Bakanlığı'nın en kısa sürede el koyması lazım. Marinalara birinin dur demesi gerekiyor. Çünkü dünyanın hiçbir marinasında yüzde 100 diye bir zam yok. Türkiye'de bu durum 'ahlaksızlığın' ötesinde bir durum haline geldi.

İMAMOĞLU, NE PARTİ NE DE BELEDİYE YÖNETEBİLİR

CHP'de sular durulmuyor. Genel Başkanlık için aday yarışı alttan alta kızışıyor. Konuyu nasıl değerlendirirsiniz?
Biz, Ben Haber olarak düşüncelerimizi herkesten önce yazıyor ve söylüyoruz. Birincisi CHP'liler İmamoğlu'nu unutsunlar. Nedense İmamoğlu da bu konuda konuşmaya devam ediyor ama önce boynundaki ilmiği çıkarması lazım. Bu konuyla ilgili köşe yazısı da yazmıştım. Dava için haklı veya haksız tartışmaları yapılabilir. Açıkçası beni sonuç ilgilendiriyor. Diyelim ki, kurultay yapıldı, İmamoğlu da genel başkan seçildi. Arkasından da istinaf mahkemesi karar verdi, mahkumiyet kararını onadı ve siyasi yasaklı dedi. Peki, ne olacak o zaman?

Evet, hakkını savunsun. Partisinin nasıl düzgün bir politika çizgisine getirileceğiyle ilgili fikirler versin. Ama sonunda görünen o ki, kendisi şu anda CHP için çözümlerden bir tanesi değil. Ne CHP genel başkanlığına ne de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için...

CHP'NİN ALTERNATİF ADAYI YOK

AK Parti ve CHP'de yerel seçim hazırlıklarını nasıl görüyorsunuz?
AK Parti'de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na kimlerin aday olabileceğiyle ilgili bir iki isim var. Bu isimler de şu anda yerel seçimlere hazırlanıyorlar. Peki, CHP'nin alternatifi var mı? İmamoğlu aday olamazsa, onun yerine bir hazırlık yapılıyor mu? Hayır, yok...

İYİ PARTİ'DE İSTİFALAR NORMAL

İYİ Parti'deki istifaları nasıl değerlendiriyorsunuz?
İYİ Parti'deki istifalar normal. Çünkü Meral Akşener, partiyi düşündüğü çizgide tutamadı ve bu çizgi için partiye katılan kişilerin beklentilerine cevap veremedi. Partiyi, MHP çizgisine değil, merkez sağ çizgisine çekmesi bekleniyordu.

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.