Erol YARAŞ
Köşe Yazarı
Erol YARAŞ
 

Pabucumun gazetecileri!

Seçimlerden sonra birçok köşe yazarı aslan kesildi. Kemal Kılıçdaroğlu’na vurup duruyorlar. Önce “Babucumun” deyimini açarak yazıma devam edeyim. Babucum=gevezelik, boşboğazlık yapmak. Bu tatlı su gazetecileri seçimden sonra çok cesaretli çıktılar!  En güzel ve son örneği Fatih Altaylı…  Bir yazı yazmış: “Saksıyı koysanız yüzde 48 alırdı” Yazı Allah var, çok güzel… Şimdi Altaylı ve kaybedilen seçimden sonra Aslan kesilen tüm bu “Pabucumun Gazetecileri’’ne sormak istiyorum. Seçimden önce neredeydiniz? Ben bu tipleri neden çok rahat eleştiriyorum? Arşiv ortada, seçimlerden önce “Bay Kemal ile olmaz” diye çok net yazılar yazdım. Buna karşılık dostlarımdan “şimdi sırası mı Erol” diye sitem işittim. Şayet bu “pabucumun gazetecileri’’ daha adaylar belli olmadan Kemal Kılıçdaroğlu ve yalakalarına “DUR” deseydi, bugün başka bir tablo karşımıza çıkabilirdi.  O günlerde yapılan tüm anketler “Kemal ile olmaz” diyordu. Bu her devre göre yazı yazanlara hiçbir zaman kanım ısınmamıştır.  Ben bunları, biten futbol maçından sonra ekranda yorum yapan eski hakem ve futbolculara benzetiyorum. Hepsi maçın bitiminde kaybeden teknik direktörden neredeyse daha iyi teknik direktörlük yapabileceklerini iddia edecek kadar iddialı analizler yapıyorlar. Fakat bir gerçek var ki aynı yorumcuların maç öncesi konuşmaları ve düşünceleri ile maç sonrası yorumları arasında neredeyse 180 derece fark oluyor. İşte bu pabucumun gazetecileri de böyle! Seçimlerden önce bir tanesi gerçekleri yazmadı, yazamadı.  Beklentileri farklıydı. “Ya kazanırsa’’ya oynadılar. 6’lı masa bir garabettir. Bu masadan bir hayır gelmez. Bu masa Bay Kemal’in oluşturduğu bir dayatama masasıdır diyemediler. Bilakis Kılıçdaroğlu’nun her kesimi ne kadar güzel kucakladığını, ne kadar demokrat bir lider olduğunu gözümüze soktular. 6’lı masadaki liderlerden birinin en yakın akrabasının “Ben Kılıçdaroğlu’na oy vermem” demesi bile bunları uyandırmadı. Yaşlı kadın masadaki yüzde bir oyu bile almayan 4 parti için çok güzel bir sinyal vermişti. “Bizden CHP’ye ve Bay Kemal’e oy çıkmaz” Nitekim de öyle oldu… Millet ittifakına yüzde bir bile faydası olmayan 4 partiye 40 milletvekilliği verildi. Bu tam bir adaylık rüşvetiydi. Seçimlerden ve aday belirleme sürecinden önce bu kadar net bir şekilde görünen hezimete hiç bir “BABUCUMUN GAZETECİSİ” kalem oynatmadı. Son cümle; Testi kırılmadan önce çocuğu dövmek önemlidir. Testi kırıldıktan sonra ancak gerçekçi ve doğru yorum ve eleştiriler yapılır. Sen tüm yaşanacakları bildiğin ve gördüğün halde önceden uyarıcı yazılar yazmıyorsan, daha sonra “şeytan taşlamak” tam deyimiyle “Cambaza bak’’ kolaycılığıdır.
Ekleme Tarihi: 02 Haziran 2023 - Cuma
Erol YARAŞ

Pabucumun gazetecileri!

Seçimlerden sonra birçok köşe yazarı aslan kesildi. Kemal Kılıçdaroğlu’na vurup duruyorlar.

Önce “Babucumun” deyimini açarak yazıma devam edeyim.

Babucum=gevezelik, boşboğazlık yapmak.

Bu tatlı su gazetecileri seçimden sonra çok cesaretli çıktılar! 

En güzel ve son örneği Fatih Altaylı… 

Bir yazı yazmış: “Saksıyı koysanız yüzde 48 alırdı”

Yazı Allah var, çok güzel…

Şimdi Altaylı ve kaybedilen seçimden sonra Aslan kesilen tüm bu “Pabucumun Gazetecileri’’ne sormak istiyorum. Seçimden önce neredeydiniz?

Ben bu tipleri neden çok rahat eleştiriyorum?

Arşiv ortada, seçimlerden önce “Bay Kemal ile olmaz” diye çok net yazılar yazdım. Buna karşılık dostlarımdan “şimdi sırası mı Erol” diye sitem işittim.

Şayet bu “pabucumun gazetecileri’’ daha adaylar belli olmadan Kemal Kılıçdaroğlu ve yalakalarına “DUR” deseydi, bugün başka bir tablo karşımıza çıkabilirdi. 

O günlerde yapılan tüm anketler “Kemal ile olmaz” diyordu.

Bu her devre göre yazı yazanlara hiçbir zaman kanım ısınmamıştır. 

Ben bunları, biten futbol maçından sonra ekranda yorum yapan eski hakem ve futbolculara benzetiyorum.

Hepsi maçın bitiminde kaybeden teknik direktörden neredeyse daha iyi teknik direktörlük yapabileceklerini iddia edecek kadar iddialı analizler yapıyorlar.

Fakat bir gerçek var ki aynı yorumcuların maç öncesi konuşmaları ve düşünceleri ile maç sonrası yorumları arasında neredeyse 180 derece fark oluyor.

İşte bu pabucumun gazetecileri de böyle!

Seçimlerden önce bir tanesi gerçekleri yazmadı, yazamadı. 

Beklentileri farklıydı. “Ya kazanırsa’’ya oynadılar.

6’lı masa bir garabettir. Bu masadan bir hayır gelmez. Bu masa Bay Kemal’in oluşturduğu bir dayatama masasıdır diyemediler.

Bilakis Kılıçdaroğlu’nun her kesimi ne kadar güzel kucakladığını, ne kadar demokrat bir lider olduğunu gözümüze soktular.

6’lı masadaki liderlerden birinin en yakın akrabasının “Ben Kılıçdaroğlu’na oy vermem” demesi bile bunları uyandırmadı.

Yaşlı kadın masadaki yüzde bir oyu bile almayan 4 parti için çok güzel bir sinyal vermişti. “Bizden CHP’ye ve Bay Kemal’e oy çıkmaz”

Nitekim de öyle oldu…

Millet ittifakına yüzde bir bile faydası olmayan 4 partiye 40 milletvekilliği verildi. Bu tam bir adaylık rüşvetiydi.

Seçimlerden ve aday belirleme sürecinden önce bu kadar net bir şekilde görünen hezimete hiç bir “BABUCUMUN GAZETECİSİ” kalem oynatmadı.

Son cümle; Testi kırılmadan önce çocuğu dövmek önemlidir. Testi kırıldıktan sonra ancak gerçekçi ve doğru yorum ve eleştiriler yapılır.

Sen tüm yaşanacakları bildiğin ve gördüğün halde önceden uyarıcı yazılar yazmıyorsan, daha sonra “şeytan taşlamak” tam deyimiyle “Cambaza bak’’ kolaycılığıdır.

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.