Erol YARAŞ
Köşe Yazarı
Erol YARAŞ
 

Soyer ile İzmir'de devam mı tamam mı?

Partilerde adayların kim olacağı merakla beklenirken, İzmir'de yerel seçimlerdeki yol haritasının da nasıl çizileceğini gösterecek bir il kongresi yaşanacak.  Gazeteci Erol Yaraş, İzmir'de gerçekleşecek olan il kongresini ve yerel seçimleri değerlendirdi. Yaraş, “İzmir'de iki grup var. Bir tarafta yerel seçimlerde Tunç Soyer ile devam edelim diyen, diğer tarafta da değişim ve yenilik yanlısı, Tunç Soyer olursa kazanamayız diyen bir kesim var.”  16 Eylül'de İzmir İl Kongresi'nde başkanlık için aday yarışı yaşanıyor. Yapılacak olan kongre İzmir için ne anlama geliyor, değerlendirmeniz nasıl olur? İzmir şu anda iki kampa bölünmüş durumda. Bir yanda, mevcut başkan Şenol Aslanoğlu’nun desteklenmesi doğrultusunda ekip çalışması yapılıyor. Diğer tarafta da, Şenol Aslanoğlu olmasın, Tunç Soyer ile bir daha İzmir’i kazanamayız, AK Parti’nin belediyelerde özellikle de büyükşehiri kazanma durumu var. Onun için “İzmir’de komple, hem il başkanlığı hem de büyükşehir belediye başkanlığında değişime ihtiyaç var” diyen bir grup var. CHP’liler zaten kendi aralarında bu isimleri çok iyi biliyorlar, tartışıyorlar. Eski il başkanı, İzmir Milletvekili Deniz Yücel, İzmir’de değişim isterken, Rıfat Nalbantoğlu ise, Tunç Soyer ve Aslanoğlu’nu istiyor. Bu iki grup il başkanlığı için mücadele veriyor. Çünkü il başkanı olacak kişi, aynı zamanda büyükşehir belediye başkanlığı konusunda da etkin olacak kişi anlamına geliyor.  Eğer Kemal Kılıçdaroğlu, Şenol Aslanoğlu’nu işaret ederse, bir dahaki dönem büyükşehir belediye başkan adayı da çok büyük ihtimalle Tunç Soyer olacak demektir. Kılıçdaroğlu, Aslanoğlu ve adaylıkta adı geçen isimleri değil de x kişiyi işaret ederse, İzmir bir değişime ve yeniliğe hazır olsun... Başta Tunç Soyer olmak üzere bir değişim yaşanacak demektir.  SOYER ADAY OLURSA, AK PARTİ KAZANIR AK Parti, seçim sürecinde çok akıllı bir taktik uyguluyor. Bunu cumhurbaşkanlığı seçimlerinde gördük, şimdi de yerel seçimler yaklaşırken görüyoruz. Konuyu daha da açmak gerekirse, cumhurbaşkanlığında Tayyip Bey karşısına Kemal Kılıçdaroğlu’nu nasıl istediyse ve o doğrultuda planlama çalışması yapıldıysa, şu anda aynı taktik de İzmir’de yapılmaya başlandı. Bunun kanıtı olarak da iktidar yanlısı medyadaki değişimden anlayabilirsiniz. Medya, Tunç Soyer’i artık fazla eleştirmiyor, aksine Tunç Soyer’in bir daha İzmir’de belediye başkanı adayı olacağını yazmaya başladılar. İzmirliye Tunç Soyer’in tekrar geleceğini söylemeye çalışıyorlar.  Benim aldığım bilgilere göre, AK Parti'nin yaptırdığı anketlerde eğer karşılarına Tunç Soyer, İzmir’de tekrar aday gösterilirse, AK Parti’nin İzmir’i kazanma ihtimali çok yüksek. Çünkü İYİ Parti İzmir'de kendi adayını çıkardı ve Ümit Özlale'yi duyurdu. Yeşil Sol Parti de farklı bir şekilde seçimlere gireceklerini ifade ettiler. Genelde herkes partisinin peşinden gidecek diye bir kural yok ama matematiksel açıdan CHP ile AK Parti’nin aldığı oylar, neredeyse başa baş bir orana geliyor.  NALBANTOĞLU-SOYER-ASLANOĞLU-İZBETON SARMALI İki ismin başını çektiği gruplara baktığınızda, siyasi açıdan İzmir'in faydasına hangi kesim daha mantıklı olacaktır? Rıfat Nalbantoğlu, Tunç Soyer ve Şenol Aslanoğlu işbirliğinin CHP’ye bir fayda getireceğini düşünmüyorum. Çünkü zaten bu üçlüyle ilgili, İZBETON genel müdürü gibi birkaç isim hakkında da kulislerde çok dedikodular dolaşıyor. Ben o konulara girmek istemiyorum. Ama ‘Ateş olmayan yerden duman çıkmaz’ diye de bir deyimimiz var. Hatta yaptığım kulis araştırmalarına göre, eğer bu şablon devam ederse, özellikle de ticari ilişkilerden dolayı İzmir’de adli bir operasyonun yapılması bile söz konusu olabilecek. Tunç Soyer, belki İzmir’de birçok şey yapmak istedi ama ne yazık ki 4 yılda kendisine ait bir projesi, algısı yok. Bilakis İzmirli, asfalt çalışmaları, trafik sorunu, koku sorunuyla karşı karşıya kaldı, bu nedenle de Tunç Soyer ve ekibinden inanılmaz bir memnuniyetsizlik var.  MAĞLUBİYETLER UZMANI; KILIÇDAROĞLU Kılıçdaroğlu'nun tavrı, alacağı karar size göre ne yönde olabilir? Genel merkez bu konuda nasıl bir tavır alacak, 16 Eylül’deki kongreden önce bunu hep birlikte göreceğiz. Kılıçdaroğlu başka bir adayı işaret ederse, şu sonuç ortaya çıkar; Tunç Soyer İzmir’de aday değil. Ankara, İstanbul, Aydın, Mersin, Adana illerindeki belediye başkanları koltuklarını koruyorlar. İzmir’de aday değişikliğine gidilirse ortada bir başarısızlık var demektir. Başka şehirlerdeki adayların başarılarının mükafatı olarak koltuklarını korumasının karşısında, İzmir’de olabilecek aday değişikliğinde de ‘Biz başarısızlığımızı ispat etmiş olduk’ diyecekler. O nedenle Soyer’in devam etmesi konusunda bir argümanları var.  Siyaset bir satranç oyunu gibi, şu anda bütün ekipler, bu oyunu oynuyorlar… Düğüm dönüp dolaşıp Kemal Kılıçdaroğlu’na geliyor. Esasında cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra hemen istifa etmesi gereken, mağlubiyetler uzmanı Kemal Kılıçdaroğlu, bu sefer de İzmir’i dizayn edecek. Ancak şunun altını çok net olarak çizmek istiyorum. Menderes Türel, 2004 yılında Antalya’da nasıl başkanlığı aldıysa, toplum AK Partili olduğuna bakmadan hizmet beklentisi içinde olduğu için oy verdiyse, aynı durum İzmir’de de yaşanabilir. Kulislerde ismi geçtiği için söylüyorum, eğer Mahmut Özgener kişiliğinde ve yapısında bir aday çıkarsa AK Parti İzmir’de seçimleri alabilir. NE YAZIK Kİ İZMİR'İN GELECEĞİ KILIÇDAROĞLU'NUN ELİNDE Tunç Soyer’in 'adayım' açıklamasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Soyer ve ekibi ‘Ben adayım’ diyerek, ön almak istiyor, bir emri vaki yapıyor. Kemal Kılıçdaroğlu, bu emri vakiyi nasıl karşılar, görür, cevaplandırır bilmiyoruz. Çünkü İzmir’de yapılan tarafsız anketlerde Tunç Soyer’in pek başarılı çıkmadığını herkes biliyor. Gerçi Kılıçdaroğlu pek anketleri dinleyen kişi değil. Çünkü anketlere baksaydı kendisini aday göstermezdi, anketlere pek inancı yok. Kılıçdaroğlu, etrafındaki halkanın kendini yönlendirmesiyle karar alan bir genel başkan. Atatürk’ün partisinde böyle bir genel başkanın olması, özellikle de son olarak danışman skandalından sonra artık CHP sorgulanmaya başladı. Ne kadar Atatürk’ün partisi ne kadar değil diye sorgulanıyor. Bana göre de Atatürk’ün partisi değil. İzmir de bile Atatürk’e her türlü lafı söylemiş bir adamı milletvekili koyduktan sonra hala CHP’lilerin ‘Biz Atatürk’ün partisiyiz’ demesi abesle iştigal… Görünen o ki, ne yazık ki İzmir’in geleceği yeniden Kılıçdaroğlu’nun iki dudağının arasında... “SOYER, SORUMA CEVAP VERİRSE MEMNUN OLURUM” Soyer’in adaylık açıklamasındaki söylemlerini nasıl yorumlarsınız? Soyer’in sözlerini okuduğunuzda AFAD ve Kızılay’ın İzmir şubesi zannediyorsunuz. Yaptığı herhangi bir proje olmadığı için depremde, pandemide yaptığı yardımları anlatmış. Sadece İzmir Büyükşehir Belediyesi yardım etmedi ki, İstanbul ve Ankara’da daha kapsamlı yardımlar yapıldı. Ancak bunların yanı sıra belediye başkanları çok da proje ortaya koydular. Tunç Soyer, Narlıdere ve Buca metrosu, Çiğli tramvayı gibi projelerle Aziz Kocaoğlu’nun ekmeğini yiyor. Açıkçası, soyer hakkında yanılıyor muyum diye bazı CHP’lilere, “Tunç Bey’in kazmasını benim vurdum dediği, ihalesini kendisinin yaptığı bir proje var mı?” diye soruyorum, ancak kimse cevap veremiyor, buna Tunç Bey cevap verirse, çok memnun olurum. İYİ PARTİ TEK BAŞINA BAŞARILI OLAMAZ Meral Akşener’in seçimlere kendi adaylarıyla gireceklerini söyledi. Yerel seçimlerde İYİ Parti’nin verdiği karar doğru bir tercih mi? Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hanımefendinin bu yaklaşımı pazarlıkta el yükseltme gayretinden başka bir şey değil" ifadelerini kullandı. Ben de bunu söyledim ve söylüyorum. Şu anda oyları çok düşmüş olan bir İYİ Parti var. Kendi adaylarıyla seçime girdiği birçok yerde bir netice alamayacak, bunu kendisi de görüyor. Ben İYİ Parti’nin seçimlerde tek başına başarı elde edeceğini düşünmüyorum. Ancak şu söyleme katılıyorum... İYİ Parti’nin parti kimliğini kazanabilmesi, kendi aidiyatını ispatlayabilmesi için tek başına girmesi ve gücünü görmesi lazım. İYİ Parti bugüne kadar kendini hep ittifakların içinde konumlandırarak kurumsal yapısını ispatlayamadı. Yerel seçimler bu açıdan İYİ Parti için çok büyük bir fırsat. Her ilde ve ilçede kendi adaylarıyla çıksın, aldığı oy oranını görsün ve ona göre de siyasetteki rotasını belirlesin. Akşener, “kaç kilo ediyoruz göreceğiz” demişti, yerel seçimler er meydanıdır. Akşener de er meydanına çıksın, kendini tartsın. İYİ Parti başarılı mı olacak, yoksa sadece tabela partisi mi olacak onu sonuçlar gösterecek.
Ekleme Tarihi: 13 Eylül 2023 - Çarşamba
Erol YARAŞ

Soyer ile İzmir'de devam mı tamam mı?

Partilerde adayların kim olacağı merakla beklenirken, İzmir'de yerel seçimlerdeki yol haritasının da nasıl çizileceğini gösterecek bir il kongresi yaşanacak. 

Gazeteci Erol Yaraş, İzmir'de gerçekleşecek olan il kongresini ve yerel seçimleri değerlendirdi. Yaraş, “İzmir'de iki grup var. Bir tarafta yerel seçimlerde Tunç Soyer ile devam edelim diyen, diğer tarafta da değişim ve yenilik yanlısı, Tunç Soyer olursa kazanamayız diyen bir kesim var.” 

16 Eylül'de İzmir İl Kongresi'nde başkanlık için aday yarışı yaşanıyor. Yapılacak olan kongre İzmir için ne anlama geliyor, değerlendirmeniz nasıl olur?
İzmir şu anda iki kampa bölünmüş durumda. Bir yanda, mevcut başkan Şenol Aslanoğlu’nun desteklenmesi doğrultusunda ekip çalışması yapılıyor. Diğer tarafta da, Şenol Aslanoğlu olmasın, Tunç Soyer ile bir daha İzmir’i kazanamayız, AK Parti’nin belediyelerde özellikle de büyükşehiri kazanma durumu var. Onun için “İzmir’de komple, hem il başkanlığı hem de büyükşehir belediye başkanlığında değişime ihtiyaç var” diyen bir grup var. CHP’liler zaten kendi aralarında bu isimleri çok iyi biliyorlar, tartışıyorlar. Eski il başkanı, İzmir Milletvekili Deniz Yücel, İzmir’de değişim isterken, Rıfat Nalbantoğlu ise, Tunç Soyer ve Aslanoğlu’nu istiyor. Bu iki grup il başkanlığı için mücadele veriyor. Çünkü il başkanı olacak kişi, aynı zamanda büyükşehir belediye başkanlığı konusunda da etkin olacak kişi anlamına geliyor. 

Eğer Kemal Kılıçdaroğlu, Şenol Aslanoğlu’nu işaret ederse, bir dahaki dönem büyükşehir belediye başkan adayı da çok büyük ihtimalle Tunç Soyer olacak demektir. Kılıçdaroğlu, Aslanoğlu ve adaylıkta adı geçen isimleri değil de x kişiyi işaret ederse, İzmir bir değişime ve yeniliğe hazır olsun... Başta Tunç Soyer olmak üzere bir değişim yaşanacak demektir. 

SOYER ADAY OLURSA, AK PARTİ KAZANIR
AK Parti, seçim sürecinde çok akıllı bir taktik uyguluyor. Bunu cumhurbaşkanlığı seçimlerinde gördük, şimdi de yerel seçimler yaklaşırken görüyoruz. Konuyu daha da açmak gerekirse, cumhurbaşkanlığında Tayyip Bey karşısına Kemal Kılıçdaroğlu’nu nasıl istediyse ve o doğrultuda planlama çalışması yapıldıysa, şu anda aynı taktik de İzmir’de yapılmaya başlandı. Bunun kanıtı olarak da iktidar yanlısı medyadaki değişimden anlayabilirsiniz. Medya, Tunç Soyer’i artık fazla eleştirmiyor, aksine Tunç Soyer’in bir daha İzmir’de belediye başkanı adayı olacağını yazmaya başladılar. İzmirliye Tunç Soyer’in tekrar geleceğini söylemeye çalışıyorlar. 

Benim aldığım bilgilere göre, AK Parti'nin yaptırdığı anketlerde eğer karşılarına Tunç Soyer, İzmir’de tekrar aday gösterilirse, AK Parti’nin İzmir’i kazanma ihtimali çok yüksek. Çünkü İYİ Parti İzmir'de kendi adayını çıkardı ve Ümit Özlale'yi duyurdu. Yeşil Sol Parti de farklı bir şekilde seçimlere gireceklerini ifade ettiler. Genelde herkes partisinin peşinden gidecek diye bir kural yok ama matematiksel açıdan CHP ile AK Parti’nin aldığı oylar, neredeyse başa baş bir orana geliyor. 

NALBANTOĞLU-SOYER-ASLANOĞLU-İZBETON SARMALI

İki ismin başını çektiği gruplara baktığınızda, siyasi açıdan İzmir'in faydasına hangi kesim daha mantıklı olacaktır?
Rıfat Nalbantoğlu, Tunç Soyer ve Şenol Aslanoğlu işbirliğinin CHP’ye bir fayda getireceğini düşünmüyorum. Çünkü zaten bu üçlüyle ilgili, İZBETON genel müdürü gibi birkaç isim hakkında da kulislerde çok dedikodular dolaşıyor. Ben o konulara girmek istemiyorum. Ama ‘Ateş olmayan yerden duman çıkmaz’ diye de bir deyimimiz var. Hatta yaptığım kulis araştırmalarına göre, eğer bu şablon devam ederse, özellikle de ticari ilişkilerden dolayı İzmir’de adli bir operasyonun yapılması bile söz konusu olabilecek.

Tunç Soyer, belki İzmir’de birçok şey yapmak istedi ama ne yazık ki 4 yılda kendisine ait bir projesi, algısı yok. Bilakis İzmirli, asfalt çalışmaları, trafik sorunu, koku sorunuyla karşı karşıya kaldı, bu nedenle de Tunç Soyer ve ekibinden inanılmaz bir memnuniyetsizlik var. 

MAĞLUBİYETLER UZMANI; KILIÇDAROĞLU

Kılıçdaroğlu'nun tavrı, alacağı karar size göre ne yönde olabilir?
Genel merkez bu konuda nasıl bir tavır alacak, 16 Eylül’deki kongreden önce bunu hep birlikte göreceğiz. Kılıçdaroğlu başka bir adayı işaret ederse, şu sonuç ortaya çıkar; Tunç Soyer İzmir’de aday değil. Ankara, İstanbul, Aydın, Mersin, Adana illerindeki belediye başkanları koltuklarını koruyorlar. İzmir’de aday değişikliğine gidilirse ortada bir başarısızlık var demektir. Başka şehirlerdeki adayların başarılarının mükafatı olarak koltuklarını korumasının karşısında, İzmir’de olabilecek aday değişikliğinde de ‘Biz başarısızlığımızı ispat etmiş olduk’ diyecekler. O nedenle Soyer’in devam etmesi konusunda bir argümanları var. 

Siyaset bir satranç oyunu gibi, şu anda bütün ekipler, bu oyunu oynuyorlar… Düğüm dönüp dolaşıp Kemal Kılıçdaroğlu’na geliyor. Esasında cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra hemen istifa etmesi gereken, mağlubiyetler uzmanı Kemal Kılıçdaroğlu, bu sefer de İzmir’i dizayn edecek. Ancak şunun altını çok net olarak çizmek istiyorum. Menderes Türel, 2004 yılında Antalya’da nasıl başkanlığı aldıysa, toplum AK Partili olduğuna bakmadan hizmet beklentisi içinde olduğu için oy verdiyse, aynı durum İzmir’de de yaşanabilir. Kulislerde ismi geçtiği için söylüyorum, eğer Mahmut Özgener kişiliğinde ve yapısında bir aday çıkarsa AK Parti İzmir’de seçimleri alabilir.

NE YAZIK Kİ İZMİR'İN GELECEĞİ KILIÇDAROĞLU'NUN ELİNDE

Tunç Soyer’in 'adayım' açıklamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Soyer ve ekibi ‘Ben adayım’ diyerek, ön almak istiyor, bir emri vaki yapıyor. Kemal Kılıçdaroğlu, bu emri vakiyi nasıl karşılar, görür, cevaplandırır bilmiyoruz. Çünkü İzmir’de yapılan tarafsız anketlerde Tunç Soyer’in pek başarılı çıkmadığını herkes biliyor. Gerçi Kılıçdaroğlu pek anketleri dinleyen kişi değil. Çünkü anketlere baksaydı kendisini aday göstermezdi, anketlere pek inancı yok. Kılıçdaroğlu, etrafındaki halkanın kendini yönlendirmesiyle karar alan bir genel başkan. Atatürk’ün partisinde böyle bir genel başkanın olması, özellikle de son olarak danışman skandalından sonra artık CHP sorgulanmaya başladı. Ne kadar Atatürk’ün partisi ne kadar değil diye sorgulanıyor. Bana göre de Atatürk’ün partisi değil. İzmir de bile Atatürk’e her türlü lafı söylemiş bir adamı milletvekili koyduktan sonra hala CHP’lilerin ‘Biz Atatürk’ün partisiyiz’ demesi abesle iştigal… Görünen o ki, ne yazık ki İzmir’in geleceği yeniden Kılıçdaroğlu’nun iki dudağının arasında...

“SOYER, SORUMA CEVAP VERİRSE MEMNUN OLURUM”

Soyer’in adaylık açıklamasındaki söylemlerini nasıl yorumlarsınız?
Soyer’in sözlerini okuduğunuzda AFAD ve Kızılay’ın İzmir şubesi zannediyorsunuz. Yaptığı herhangi bir proje olmadığı için depremde, pandemide yaptığı yardımları anlatmış. Sadece İzmir Büyükşehir Belediyesi yardım etmedi ki, İstanbul ve Ankara’da daha kapsamlı yardımlar yapıldı. Ancak bunların yanı sıra belediye başkanları çok da proje ortaya koydular. Tunç Soyer, Narlıdere ve Buca metrosu, Çiğli tramvayı gibi projelerle Aziz Kocaoğlu’nun ekmeğini yiyor. Açıkçası, soyer hakkında yanılıyor muyum diye bazı CHP’lilere, “Tunç Bey’in kazmasını benim vurdum dediği, ihalesini kendisinin yaptığı bir proje var mı?” diye soruyorum, ancak kimse cevap veremiyor, buna Tunç Bey cevap verirse, çok memnun olurum.

İYİ PARTİ TEK BAŞINA BAŞARILI OLAMAZ

Meral Akşener’in seçimlere kendi adaylarıyla gireceklerini söyledi. Yerel seçimlerde İYİ Parti’nin verdiği karar doğru bir tercih mi?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hanımefendinin bu yaklaşımı pazarlıkta el yükseltme gayretinden başka bir şey değil" ifadelerini kullandı. Ben de bunu söyledim ve söylüyorum. Şu anda oyları çok düşmüş olan bir İYİ Parti var. Kendi adaylarıyla seçime girdiği birçok yerde bir netice alamayacak, bunu kendisi de görüyor. Ben İYİ Parti’nin seçimlerde tek başına başarı elde edeceğini düşünmüyorum. Ancak şu söyleme katılıyorum... İYİ Parti’nin parti kimliğini kazanabilmesi, kendi aidiyatını ispatlayabilmesi için tek başına girmesi ve gücünü görmesi lazım. İYİ Parti bugüne kadar kendini hep ittifakların içinde konumlandırarak kurumsal yapısını ispatlayamadı. Yerel seçimler bu açıdan İYİ Parti için çok büyük bir fırsat. Her ilde ve ilçede kendi adaylarıyla çıksın, aldığı oy oranını görsün ve ona göre de siyasetteki rotasını belirlesin. Akşener, “kaç kilo ediyoruz göreceğiz” demişti, yerel seçimler er meydanıdır. Akşener de er meydanına çıksın, kendini tartsın. İYİ Parti başarılı mı olacak, yoksa sadece tabela partisi mi olacak onu sonuçlar gösterecek.

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.