ÇİĞDEM ÖZEN / BEN HABER İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Genel-İş Sendikasının arasındaki toplu iş sözleşmesi anlaşmazlığı nedeniyle dün 23 bin işçi greve çıktı. Gazeteci Erol Yaraş, İzmir'de şu an yaşanan durumun tek sorumlusunun Tunç Soyer olduğunu ifade ederken, “Zurnanın son deliği yine konuşmuş. toplumdan özür dilemesi gereken kişi, ahkam kesiyor” dedi. İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Genel-İş Sendikasının arasındaki toplu iş sözleşmesi anlaşmazlığı nedeniyle 23 bin işçi greve çıkarken, olan yine İzmir halkına oldu.  Gazeteci Erol Yaraş, İzmir gündeminde yaşanan grev sürecini ve perde arkasını değerlendirdi. “ÖZÜR DİLEYECEĞİNE, KONUŞMAYA DEVAM EDİYOR” Tunç Soyer'in 5 yıllık kötü yönetiminin faturasını, bugün hem İzmirliler ödüyor, hem de Cemil Tugay hiç günahı olmadan bu bedeli ödemek zorunda kalan başkan durumunda. Artık ben, Tunç Soyer için şöyle bir tabir kullanmak istiyorum; “Zurnanın son deliği yine konuşmuş” diyeceğim. Artık bu şehirde konuşmaması, belediye konularıyla ilgili yorum yapmaması, hatta çıkıp toplumdan özür dilemesi gereken Tunç Soyer, ne yazık ki kendini allem ediyor, kallem ediyor bir şekilde kendini gündemde tutmaya çalışıyor. Sen gündem olamazsın, olman da mümkün değil! Biraz önce söylediğim gibi çık ve İzmirlilerden özür dile özür! “HESAP SORULACAK KİŞİ; TUNÇ SOYER” Bugün baktığımızda, sendika inanılmaz isteklerle geliyor, İzmirliler de bu taleplere tepki koyuyorlar. Ama bu hakları, geçmiş dönem Belediye Başkanı Tunç Soyer vermiş. 15 gün işine devam eden işçiye ‘işe devam primi’, yıl içinde sağlık raporu almayan işçilere 46 yevmiye tutarında teşvik primi, çocuğun evlendi izin vereyim, yani bütün olmayacak ve bugün İzmirliler'in tepki gösterdiği bütün bu maddeler Soyer'in sayesinde olmuş. Bu nasıl bir saçmalıktır, bunu sen nasıl imzaladın? İzmirlileri'in Tunç Soyer'den hesap sorması lazım; “Kardeşim bunun sorumlusu sensin. Ben durakta bekliyorsam, işime gidemiyorsam, patronumdan fırça yediysem, bunun sebebi sensin ey Tunç Soyer” demesi lazım. “SOYER ŞEHRİ RAYDAN ÇIKARDI” Soyer nasıl bir belediye başkanı ki, böyle bir sözleşmeyi imzaladı. Dikkat edin, Türkiye'de sendika sorunları bir tek İzmir'de yaşanıyor. Türkiye'nin hiçbir yerinde, AK Partili belediyeleri bırakın, CHP'li belediyelerde bile yaşanmıyor. Bir tek sorun İzmir ve ilçelerinde var. Büyükşehir anlamında Aziz Kocaoğlu döneminde böyle şeyler yoktu. Bütün bu şehrin raydan çıkması, trenin devrilmesi hepsi Tunç Soyer döneminde olmuştur. İzmirliler'den çıkıp özür dilemesi gereken kişi, hala “Biz anlaşamadık ama şimdi bütün İzmir kaybediyor” açıklamaları yapıyor. Kardeşim para yok kasada! Bunların yanı sıra İzmir'e yatırım yapılamıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi, sırf maaş ödemekle bile neredeyse bütçeSİ yetmeyecek konuma gelmiş durumda.  “SOYER'İN BAZI DAMARLARI EKSİK, HERKES ANLAMIŞTIR!” Emeklilerin 15 Bin TL ile geçinmek zorunda olduğu, asgari ücretin 22 Bin TL olduğu bir ülkede elbette sosyal uzlaşı bir anlamda ücretlerde de olmalı. Yaşam için nasıl 15 bin ve 22 bin çok düşük bir para ise, talep edilen 80 Bin TL de çok yüksek kalmaktadır. İzmirli sendikaya neden tepki gösteriyor? Çünkü kendisi 22 Bin TL'ye zor çalışırken, maaşını zor alırken oradaki bir işçinin 59 Bin TL'yi beğenmemesi adamı rahatsız ediyor. Aynı zamanda bu İzmir'de huzursuzluğa da sebep oluyor. Bu huzursuzluğun sebebinde yatan adam yine Tunç Soyer! Köşesinde oturup da sessiz sedasız bir şekilde olayları izlemesi gereken, bu işin günahı bende demesi gereken insan, şu anda hala gündem olmak için ortaya çıkıyor. Sanki kendisi bu işlerin başında olsaydı, bunları çok iyi düzeltecekmiş gibi demeç veriyor. Bir insanın utanması, bazı damarlarının olması lazım. Demek ki, Tunç Soyer'in bazı damarları eksik! O damarın adını söylemek istemiyorum ancak herkes anlamıştır.  Başka bir sıkıntı daha var, sendikanın aslında talebi, işçiler arasında maaş dengesizliği biliyorsunuz. Bu konunun detaylarını açıklayabilir misiniz? Sendika diyor ki, “Bazı çalışanlar çok farklı anlaşmalar yaptılar ve çok değişik ücretler alıyorlar. Biz o ücretlerle eşitlenmek istiyoruz”. Şimdi Büyükşehir'in birimlerinde hem DİSK/Genel-İş Sendikası var, bazı bölümlerde de Belediye İş Sendikası var. Tunç Soyer giderayak Belediye İş Sendikası'na bağlı olan bölümlerdeki işçilerle ve çalışanlarla o kadar yüksek anlaşmalar yapmış ki, haklı olarak bu ücretlerden dolayı belediyenin içinde de sosyal dengesizlik yaşanıyor. Şimdi önümüzdeki günlerde Belediye İş Sendikasının da sözleşme zamanı gelecek. Geçen sefer aldıklarından daha fazlasını, elbette onlar da elde etmek isteyecekler. İzmirli yine mi sıkıntı yaşayacak? “SOYER, CEMİL TUGAY'IN KUCAĞINA BOMBA BIRAKIP GİTTİ!” Tunç Soyer, Cemil Tugay'ın kucağına bomba bırakıp gitti ki, bu bomba sadece Cemil Tugay'da değil, İzmir'in merkezinde patladı ve bütün ilçeleri dahil her yer tahrip olmak üzere. Çünkü kesintilerden dolayı belediyelerin yaşadığı bazı sıkıntılar var. Soyer, Büyükşehir Belediyesi anlamında bir takım bütçeleri denk bir şekilde bırakıp gitmiş olabilir ancak belediyenin bütün şirketlerini batık bir halde bırakıp gitti. Bütün belediye şirketleri batık, denk bütçe bıraktım diyerek demogoji yapıyor. Mesela savurganlıklarından son bir örnek vereyim; Fevzi Paşa Bulvarı'nda çok kötü bir binayı kiraladı. Yaklaşık 33 milyon TL belediyenin parasını oraya çarçur etti ve şimdi Cemil Tugay, o binayı kiralığa çıkardı. Yani bu bir tek savurganlığının en basit örneğidir.  Bunun yanı sıra sırf kendini bir daha ki döneme aday yaptırabilmek için kendinden yana olan adamları, parti meclisine sokmak için de yaklaşık 10 bine yakın belediyeye adam aldı. E artık insan utanır! Bir takım değerleri olan insan, bunları yaptığı zaman sokağa çıkamaz! “Ben İzmirlilere o kadar kötülük yaptım ki, yüzlerine bakacak halim yok” der ama ne yazık ki Tunç Soyer'de böyle bir algı yok! Maalesef İzmir, bugün Tunç Soyer'in kötü belediyeciliğinin bedelini ödemektedir. İzmir'in belediyecilik anlamında en kötü Belediye Başkanı olarak, Büyükşehir Belediye başkanlık tarihindeki yerini aldı.