19 Mayıs önemli bir gündür.
19 Mayıs kurtuluşa giden yolu açan simgesel bir gündür.
19 Mayıs milli bir bayramdır.
Atatürk 13 Kasım 1918 tarihinde geldiği İstanbul’da karşısında İtilaf devletlerinin savaş gemilerini gördüğünde çok önceden karar vermişti. 10 Kasım’da Adana’dan İstanbul’a gelmeden önce vagonda silahları ellerinde teslim etmek için İstanbul’a giden Mehmetçikler ile tek tek görüşerek silahları evlerine götürmeleri için uyarmıştı. Yine aynı şekilde bir istasyonda karşılaştığı subay arkadaşına bölüğündeki silahları saklamasını istemişti.
Bir şey mi yapacaktı.
Evet o kesindi.
Uçurumun kenarına gelmiş ülkesi için bir şeyler yapılması gerektiğini anlamıştı. İstanbul’a geldiği 13 Kasım 1918 ile Samsun’a yola çıktığı 16 Mayıs 1919 arasındaki yaklaşık 6 ay bilinmeden Milli Mücadele anlaşılamaz. Mustafa Kemal Paşa’nın gelişi gazetelerde yer bulmuş, geldiği andan itibaren gazetelere demeçler vermiş ve meclisin önemine ve İngilizlerin egemenliğimize dikkat emesi gerektiği uyarısında bulunmuştur. Sadrazam Ahmet İzzet Paşa ile görüşmüş ardından padişah ile birlikte bir şeyler yapma çabalarına girişmiş ancak 15, 29 Kasım ve en son da 20 Aralık’taki görüşmelerinin sonunda umudunu kesmiş ve bir daha randevu almamıştır.
Gazetelerde genel olarak kendisi ile ilgili muhalif kesimlerin itibarsızlaştırma haberlerine sert şekilde yanıt vermiş ve kamuoyundaki önemini daha da artırmıştı. Arkadaşlarıyla neler yapılması gerektiğini görüşmüş ve önüne çıkan 21 Nisan 1919 tarihli İngilizlerin Samsun bölgesindeki karışıklıkların önlenmesi ile ilgili notası sonrası, hükümetin alelacele bir Paşa’nın bölgeye müfettiş gönderme fırsatını kullanarak, vicdanında sakladığı o “milli sır” ile Samsun’a öğleden sonra 16.00’da yola çıkmıştı.
Yola çıktığı gün; “en çok sevdiği” arkadaşı Fethi Bey’i tutuklu olduğu Bekiarağa Bölüğünde ziyaret etmiş ve ona “3 gün! 3 gün” demişti. 3 gün içinde Samsun’a varması durumunda her şeyin düzeleceğini belirtmişti. Fethi Bey daha önceki ziyaretlerinde konuştuklarını hapis bulunanlarla heyecanla paylaşırken bu kez hiç sesini çıkarmamış ve sırtını dönerek ranzasında düşünceye dalmıştır. 3 gün. 3 gün içinde başına bir şey gelmeden Samsun’da karaya çıkarsa ne yapacağını arkadaşına anlatan Mustafa Kemal Paşa, sözünü tutacaktı.
19 Mayıs’ta karaya çıkan Paşa gereken tedbirleri almış, öncelikle de belli görev değişikliklerini yapmış ve hükümetten aldığı emirlerin aksine İzmir’in işgalini halkın protesto etmesi emrini vermişti. Belli ki direnecek ve halkı bilinçlendirip işgale karşı duracaktı. Ve bunun için de sırtını hep halka dayamıştı. Onlardan güç almış ve işgalcilere ve İstanbul’a mesajlarını vermişti.
Onu yakından takip görevini alan İngiliz istihbarat subayı Hurstler; amirlerine Amasya’ya geçmek isteyen Paşa ile tartıştığını belirtmiş ve sadece Havza’da camide halka yaptırttığı miting nedeniyle Mustafa Kemal Paşa’nın geri çağrılmasına yeteceğini bildirmişti. Ama artık bu işin geri dönüşü yoktu. Ve geri dönülmeden başarıya gidilecekti. Ya istiklal kazanılacak ya da ölünecekti.
Bu nedenle 19 Mayıs’ta Samsun’a çıkış çok önemliydi ve artık Mustafa Kemal Paşa Anadolu’da milletin sinesindeydi. Bunun bilincinde olarak sadece halkın isteğini yaparak işgale karşı duracak ve bir milleti uyandırarak kurtuluşu sağlayacaktır. Milli mücadele ile birlikte ulus egemenliği için de mücadelesini veren Atatürk, sonunda bağımsızlığını her zaman ön planda tutan halkına bir de “Cumhuriyet” hediye edecektir.
Tüm bu gelişmeler o “3 günde başına bir şey gelmeden Samsun’a varmasıyla gerçekleşecekti.”
İşte bu nedenle 19 Mayıs önemli bir gündür.
19 Mayıs kurtuluşa giden yolu açan simgesel bir gündür.
19 Mayıs milli bir bayramdır. Kutlu olsun...