CANSU TEMİR AKSU / BEN HABER
Ülkemizde, her yaş grubu ve her meslek kesimine aşılama çalışmaları devam ederken, son süreçte vaka sayılarında dalgalanmaların yaşanması, endişeyi de arttırdı.
1 Temmuz itibari ile eski yaşamlarımıza dönmekle birlikte, rehavete kapılan vatandaşlar olduğu kadar, aşı olmayan, hatta aşı karşıtı bir kesimde varlığını sürdürüyor.
İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı; Ben Haber’e yaptığı açıklamada gelinen süreci ve aşının etkisini değerlendirdi.
İşte o röportaj:
“Pandemi hala devam ediyor!”
1 Temmuz’da normalleşe sürecine girdik. 1,5 yıldır evde kalan vatandaş da soluğu tatilde, tatile gidemeyenler kafelerde, AVM’lerde, sokaklarda soluğu aldılar. Sizin bu normalleşme manzarasına baktığınızda gördüğünüz nedir?
Öncelikle tüm Türkiye’de olduğu gibi İzmir’de de vaka sayılarında ciddi düşüşler yaşadık ama son süreçte düşüşler bir plato çizmeye başladı, yani daha aşağıya inmedi. İkincisi bu vaka sayıları 60 binlerden 4-5 binlere inmesi çok olumlu. Ama şunu asla unutmamamız gerekiyor; pandemi hala devam ediyor. Bu nedenle pandemi kurallarına katı bir şekilde uymak gibi noktalara dikkat etmek gerekiyor. Gerçekten bazı görüntüler, kafelerde restoranlarda, kaygı verici olabiliyor. Asla rehavete kapılmamalı, vaka sayıların düşüşü ile bir takım yetkililerin yaptığı açıklamalar yanlış algılamalara neden olmamalı. Yeni varyantlar ve aşının o varyantlara nasıl etkisi olacağını bilemediğimiz için kaygılar her zaman devam edecek. O yüzden pandeminin hızlı bir şekilde sınırlanması lazım.
“Bundan daha net bir kanıt olamaz”
Sağlık Bakanı ve siz hekimler her fırsatta ‘aşı olun’ çağrısı yapıyorsunuz. Ancak bir de işin diğer boyutu, aşı karşıtı bir kesim var. Onların yaptığı paylaşım ve açıklamalar vatandaşlarda tedirginlik yaratıyor. Buna yönelik neler söylemek istersiniz?
Olguların yüzde 90’ının aşı olmayan kişilerde çıktığı delta varyantını herhalde görünce, bu aşı karşıtlığı konusundan vazgeçmeleri gerekir. Bu bir kanıttır çünkü, bundan daha net bir kanıt olamaz.
Vakaların düştüğü ülkeler, genellikle aşılamanın yüksek olduğu ülkeler. Delta varyantı çıktığında bile, bu çıkan vakaların aşılanmamış kişiler. Böyle kanıtlar varken, hala aşı karşıtlığı yapıyor olmak, akla mantığa uygun bir durum değil.
Delta varyantının ülkemizde görüldüğünü Sayın Sağlık Bakanı Koca açıkladı ancak, İstanbul dışında bir şehirden bahsetmedi. Sürecin en başından beri ‘şeffaflık’ vurgusu yapan siz kıymetli Hocalarımız, bu durumu nasıl değerlendirirsiniz?
Yeni bir delta varyantının bütün dünyada egemen olduğunu biliyoruz. Ülkemizde de delta varyantları görülmekle birlikte, o vakaların yoğunluğu konusunda net bir açıklama yok. Açıklanan sayıların çok daha üstünde bir vaka sayısı olduğunu düşünüyorum ancak bununla ilgili yeterli test yapılamaması ya da test sonuçlarının kamuoyuyla yeterince paylaşılamaması konusunda belirsizlik devam ediyor. Şu anda Türkiye’de görülerin vakaların ne kadarı delta ya da delta plus varyantı olduğundan çok da emin değiliz. Evet bir aşılama var, son dönemde de bir artış gösterdi ama baktığınız zaman son 6 aylık süreçte Türkiye’nin 2 doz aşı olma oranı yaklaşık yüzde 20’lerde ve toplumsal bağışıklığı sağlayacak yüzde 70 oranlarından çok uzaktayız. Yapmamız gereken temel şey, hızlı bir şekilde aşılama oranını arttırarak toplumsal bağışıklığa ulaşabilmek.
“Yeni vakaların çoğu aşılanmayan kesim”
Hızlı bir aşılanma sayesinde vaka sayılarında düşüş yaşayan İsrail’in turizm sezonu etkisiyle yeni artışlar yaşadı. Ülkemizde de benzer bir durum olur mu?
Bütün dünyada; İngiltere’de, Rusya’da her yerde vaka artışı var ama olguların büyük bir kesiminin de aşılanmayan kesimden olduğunu biliyoruz. Örneğin Amerika’dan bununla ilgili bir yeni açıklama yapıldı. Yeni covid vakalarının yüzde 90’dan fazlası aşılanmayan kesim. Keza, diğer ülkelerde de aşılanmayan kesimde görülmekte. O nedenle aşının ne kadar önemli olduğu bir kez daha ortaya çıkıyor.
