İzmir depreminde yaşamını yitiren 117 kişi anıldı
İzmir depreminde yaşamını yitiren 117 kişi anıldı
İZMİR'de 30 Ekim 2020'de meydana gelen depremde hayatını kaybeden 117 kişi, düzenlenen törenle anıldı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, 30 Ekim 2020'deki 6.6 büyüklüğündeki İzmir depreminde hayatını kaybedenler için 30 Ekim Deprem Anıtı ve Parkı'nda anma töreni düzenledi. Depremde hayatını kaybedenler anısına 30 Ekim Deprem Anıtı'na karanfiller konuldu. Depremin yaşandığı saat 14.51'de siren sesi eşliğinde saygı duruşu gerçekleştirildi. Depremde hayatını kaybedenler için dualar edildi, saygı duruşunda bulunulup, İstiklal Marşı okundu. Etkinlik alanında İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin depremin ardından gerçekleştirdiği envanter ve bina kimlik belgesi çalışmalarının anlatıldığı görüntü izletildi.
'BU, BİLİMSEL BİR GERÇEK'
Anma töreninde konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, "Masum küçük çocukları, kardeşlerimizi, büyüklerimizi acı şekilde, beklemediğimiz zamanda kaybettik. Üzüntü tarif edilemez, yaşanır. Bazı şeyleri konuşmalıyız. İzmir'in ve ülkemizin büyük bir kısmının deprem riskli olduğunu biliyoruz. Hocalar anlatıyor; Kuzey Afrika ana karası Ege'ye doğru kayıyor. Bunlar basınç yaratıyor; o basınç bir süre sonra fay hatlarında kırılmalara neden oluyor. Bu, bilimsel bir gerçek. Depremler doğal ve kaçınılmaz. Deprem ilahi bir durum değil. Yeryüzünün doğasında kaynaklanıyor. Kader değil" dedi.
'95 BİN CİVARINDA BİNA İNCELENDİ'
30 Ekim depreminin ardından görevde olduğu Karşıyaka'da Belediye Başkanı olarak çalıştaylara katıldığını kaydeden Başkan Cemil Tugay, belediyelerde deprem konusunda bilgili çalışanların istihdam edilmesi konusunun tartışılması gerektiğine dikkat çekti. Deprem Yönetmeliği'nin son yıllarda uygun hale getirildiğini savunan Tugay, "1999'dan önceki yapılar, bugünkü standartlardan çok uzaktı. Denetimler ve ruhsatlandırmalar ona göre yapıldı. Yıkılan binaların çoğunluğu o standartlara göre yapılmıştı. O binalar istenen dayanıklılıkta olmadığı için yıkıldı. Bugün için bina envanteri çalışması sonucunda dayanıksız binalarla ilgili karar almalıyız. Bayraklı ve Bornova bölgesinde 95 bin civarında bina incelendi. Bunlarla ilgili rapor hazırlanıyor. Bazı yapıların dayanıksız olduğuna dair bulunan bulgular açıklandığında neyi riske edeceğimizi konuşmamız lazım. Bunlar yerel yöneticiler olarak bizlerin ve aynı zamanda bakanlığın görevleri. Problemi tespit ettiğimiz ama çözüm için kaynak sağlanamadığı durumlar yaşıyoruz. İnsanların risk altında yaşamasına engel olacağız. Samimi olup, acele edeceğiz. Büyükşehir Belediyesi olarak ne yapacağımız bilen arkadaşlarımızla bir yol yürüyoruz. Üzerinde yaşadığımız toprağın deprem durumunda sorun yaratıp, yaratmayacağını hesapladığımız mikrobölgeleme çalışmasını mümkün olan hızlı şekilde riskli alanlar başta olmak üzere bütün İzmir'de yapmak durumundayız. Belki 6.5-7 arası büyüklükteki bir depremde yıkılabilecek yapıların bir an önce güçlendirilmesi için bir şeyler yapmalıyız" diye konuştu.
'DAHA SIKI DENETİM'
Deprem durumunda şehrin bütün sosyal donatı alanlarını gözden geçirdikleri, acil afet eylem planını tarif ettikleri deprem master çalışmasına başladıklarını ifade eden Başkan Tugay, "Bunları yaparken bir taraftan da vatandaşlarımıza bilinçli olmayı öğretmeliyiz. Yapılarımızı daha sıkı denetim altında tutmayı başarmalıyız. Bütün bunlar İzmir'de olacak umuyorum. Ama çalışmalar bitmeden bir sorun yaşamamayı ümit ediyorum. Önümüzdeki dönemde hızlı şekilde önlem alıp, vatandaşları bilinçlendirme için üzerimize ne düşerse yapacağız. Bize güvenmenizi talep ediyorum" dedi.
'KENTSEL DÖNÜŞÜME AĞIRLIK VERDİK'
Bayraklı Belediye Başkanı İrfan Önal da törendeki konuşmasında 4 yıl önce aslında 60 kilometre uzaklıkta yaşanan depremin, 117 kişinin hayatını kaybetmesine neden olduğunu belirterek, "Daha önce yaşanan depremlerden ders aldığımızı söylesek de 6 Şubat depreminde bunun gerçekleşmediğini gördük. Hazırlıklı olmamız gerekiyor ama 'imar barışı' ile bunları çözemeyiz. Hiçbir koşulda imar artışı uygulamasına izin vermemek gerekir. Bayraklı'da kentsel dönüşüme ağırlık verdik. Sadece belediye eliyle olmaz. Kamu eliyle desteklenmeyen yapıları vatandaş kendi eliyle dönüştüremez. Yeni alanlarda depreme dayanıklı yapıların oluşması için üzerimize düşeni yapıyoruz" diye konuştu.
EN TEMEL ÇÖZÜMLERDEN BİRİSİ KENTSEL DÖNÜŞÜM’
İzmir Valiliği tarafından İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü koordinesinde, 30 Ekim 2020 tarihinde meydana gelen ve 117 kişinin hayatını kaybettiği 6.6 büyüklüğündeki depreminin 4’üncü yıl dönümünü anma programı düzenlendi. Programda konuşan İzmir Valisi Süleyman Elban, İzmir'de yapı stoğunun çok kötü olduğunu belirterek, “6 üzeri depremde ilimizde ciddi yıkıcı sonuçları olacağı bilimsel bir tespit. En temel çözümlerden birisi kentsel dönüşüm. Depremden kısa süre sonra kentsel dönüşümü, bina güçlendirmelerini, bu konuda ciddi çalışmalar olacağı konuşuluyor ama geldiğimiz noktada 4 yıldan bu yana AFAD ve gönüllü kurumların yaptıkları çalışmalar dışında herhangi bir gelişme olmadığını biliyoruz. Zihinlerimizde kentsel dönüşüm yapmadan fiziki olarak kentsel dönüşüm yapamayacağımız çok net" dedi.
İzmir Valiliği tarafından İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü koordinesinde, 30 Ekim 2020 tarihinde yaşanan depreminin 4’üncü yıl dönümü nedeniyle İzmir İktisat Kongre Merkezi'nde anma programı düzenlendi. Programa, İzmir Valisi Süleyman Elban, AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı, Ege Ordusu ve Garnizon Komutanı Orgeneral İrfan Özsert, İzmir Büyükşehir Belediye Meclis Başkan Vekili Altan İnanç, İzmir İl Afet ve Acil Durum Müdürü Nazif Ekinci, Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürü Orhan Tatar, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı Afet İşleri Dairesi Başkanı Mutlu Gürler, İzmir İl Emniyet Müdürü Celal Sel, İzmir İl Jandarma Komutanı Tümgeneral Metin Düz, Sahil Güvenlik Ege Deniz Bölge Komutanı Tuğamiral Tayfun Paşaoğlu, İzmir İl Müftüsü Sinan Kazancı, siyasi parti temsilcileri, üniversite rektörleri, akademisyenler, muhtarlar, kaymakamlar ve STK temsilcileri katıldı.
Anma programında depremin meydana geldiği saat olan 14.51'de, saygı duruşu ve İstiklal Marşı okundu. Programda afetlerde hayatını kaybeden vatandaşlar için Karabağlar İlçesi İmam Hatiplerinden Enes Kaput Kur'an-ı Kerim, İl Müftüsü Sinan Kazancı ise dua okudu. 30 Ekim 2020 İzmir depremi özelinde hazırlanan video gösterimi izlendi. Anma programında tatbikat alanlarından canlı bağlantı kuruldu.
'ZİHİNLERDE DÖNÜŞÜME İHTİYAÇ VAR'
Programda konuşan İzmir Valisi Süleyman Elban, "İzmir'de yapı stoğu çok kötü. 6 üzeri depremde ilimizde ciddi yıkıcı sonuçları olacağı bilimsel bir tespit. En temel çözümlerden birisi kentsel dönüşüm. Fakat afet konusunda binalarla ilgili kentsel dönüşümden önce zihinlerde dönüşüme ihtiyaç var. Hala bu işin önemini, doğuracağı sıkıntıları, afeti yaşadıktan kısa süre sonra unutuyoruz. Depremden kısa süre sonra kentsel dönüşüm, bina güçlendirmeleri, bu konuda ciddi çalışmalar olacağı konuşuluyor ama geldiğimiz noktada 4 yıldan bu yana AFAD ve gönüllü kurumların yaptıkları çalışmalar dışında herhangi bir gelişme olmadığını biliyoruz. Zihinlerimizde kentsel dönüşüm yapmadan fiziki olarak kentsel dönüşüm yapamayacağımız çok net" ifadelerinde bulundu.
Vali Elban, "Bu coğrafya afet coğrafyası. Afetin şakası olmadığını biliyoruz. Vatandaş olarak herkese köklü adımlar için destek olmak zorundayız. Afetten sonra inanılmaz bir mücadele kabiliyetimiz var. Afet sonrası bu kadar büyük bir konut hamlesi yapılması 2,5 yılda konut sorunun çözülmesi inanılmaz bir hikaye ama bu hikaye son olsun” dedi.
'İZMİR'DE KENTSEL DÖNÜŞÜM ANLAMINDA HİÇBİR PROJE BAŞLAMADI'
AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı da "Bu acı olaydan aldığımız dersle İzmir'i ve 6 Şubat'ta aldığımız daha büyük bir ders ile ülkemizi daha dirençli hale getirmek için önemli adımlar atıyoruz. Toplumsal seferberlik büyük fayda sağlayacak. İzmir'de 30 Ekim depreminden sonra AFAD ekiplerini güçlendirdi, Milli Eğitim olarak eğitim seferberlikleri yaptık ama muhtarlarımız kendi mahallerinde kentsel dönüşüm anlamında fayda sağlayacak bir çalışma olmadığını söylüyorlar. İzmir kentsel dönüşüm anlamında hiçbir projenin başlamadığı, yapı stokunun en kötü olduğu bir şehir. İzmir'in İstanbul'dan daha kötü bir yapı stoku var. Maalesef yapılıyormuş gibi 'muş'larla hareket ediliyor. En büyük görev yerel yönetimlerin yapacağı çalışmalarla olacaktır. Biz hükümet olarak kentsel dönüşüm projelerini hızlandırıyoruz. Bayraklı'da yaptığımız 5 bin konutla projeleri ortaya koyduk” diye konuştu.
'TOPLUMSAL SEFERBERLİĞE İHTİYACIMIZ VAR'
Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürü Orhan Tatar, odağa risk azaltmayı koymak gerektiğini aktararak, “Risk azaltmak deyince sadece riskli yapıların dönüştürülmesi akla gelmemeli. Herkes İstanbul'a yoğunlaşmışken, İzmir geri kalır bir ilimiz değil, daha çok odaklanmamız gerekiyor. Çok sayıda riskli dönüşmesi gereken yapı olduğunu biliyoruz. Çok hızlı şekilde İzmir'de zemin yapısının kötü olduğu yerleri önceliklendirmemiz gerekiyor. İzmir kentsel dönüşüm anlamında geri kalmış illerimizden bir tanesi. Toplumsal seferberliğe ihtiyacımız var. Gördüğüm en önemli eksik yapılan çalışmalar kopuk kopuk. Bunların hepsinin birbiriyle koordinasyon içinde olması gerekir. Bu anlamda biz bu görevi üstlenmeye hazırız” diye konuştu.
Tatar, “Bir daha 6 Şubatları 30 Ekimleri yaşamamamız için büyük bir toplumsal seferberlikle bu süreçleri yönetmek zorundayız” dedi.
'TOPYEKUN ÇALIŞMAK GEREKİYOR'
İzmir İl Afet ve Acil Durum Müdürü Nazif Ekinci, afetlerle etkin şekilde mücadele edebilmek için topyekun çalışmak gerektiğini vurgulayarak, “Modern afet öncesi, sırası ve sonrasında hiçbir ayrıntıyı atlamadan daha fazla dersimize çalışmamız lazım. Afet öncesi ve risk odaklı bir anlayışı daha fazla yerleştirmek için daha fazla çaba sarf etmeliyiz. Devletin görevi insanları enkaz altından çıkartmak değil, enkaz altında kalmamasını sağlamaktır” diye konuştu.
'İZMİR'DE YIKICI DEPREMLER 300 YILDA BİR OLUYOR'
Programda düzenlenen panelde konuşan DEÜ Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir de yıkıcı depremlerin ortalama 300 yılda bir meydana geldiğini belirterek, 336 yıldır İzmir'de yıkıcı bir deprem olmadığını bu nedenle önümüzdeki dönemlerde yıkıcı bir deprem olasılığının yüksek olduğunu söyledi. İzmir'de yıkıma neden olan depremlerin 6'dan sonra başladığını söyleyen Prof. Dr. Sözbilir, tarihsel dönemlerdeki şiddete ulaşılmadığını, son yüzyılda 7'nin üzerinde deprem olmadığını aktardı.
Anma programında, Destek AFAD Gönüllüsü Eğitimi almış kamu kurumu personeline ve mahalle muhtarlarına kimlik kartı takdim edildi. Ardından kurum ve STK arama kurtarma ekiplerine teşekkür belgesi verildi. Toplu fotoğraf çekiminin ardından, İzmir depremi özelinde hazırlanan fotoğraf sergisi gezildi.