Koronavirüs salgını nedeniyle artan vaka ve can kayıplarına ilişkin olarak; İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'den de önemli açıklamalar geldi.
Sosyal medya hesabından paylaşım yapan Başkan Soyer; koronavirüs salgının İzmir'de en yüksek verilere ulaştığını açıkladı.
İşte o paylaşım:
Hem şehrimizde hem ülkemizde Covid-19 salgını en yüksek verilere ulaştı. Lütfen kişisel önlemlerimizi alalım, #gönüllükarantina uygulayalım. Toplum Sağlığı Dairesi Başkanımız Dr. Sertaç Dölek'in uyarılarını dikkatinize sunuyorum. pic.twitter.com/3XKQdy2jKV
— Tunç Soyer (@tuncsoyer) November 20, 2020
Hem şehrimizde hem ülkemizde Covid-19 salgını en yüksek verilere ulaştı. Lütfen kişisel önlemlerimizi alalım, #gönüllükarantina uygulayalım. Toplum Sağlığı Dairesi Başkanımız Dr. Sertaç Dölek'in uyarılarını dikkatinize sunuyorum.
Toplum Sağlığı Dairesi Başkanımız Dr. Sertaç Dölek'in açıklamaları ise şu şekilde:
"Yılın başından beri Covid -19 küresel salgını tüm dünyada artarak yayıldığını birlikte izliyoruz. 30 Ekim'de İzmir'de yaşanan depremin ardından kişisel korunma önlemlerine uyulamayacağını ve yayılımın artacağını bekliyorduk. İzmir Tabip Odası testlerde 3 bin- 3 bin 500 pozitif sonuç olduğunu açıkladı. Veriler Mart ve Nisan ayından daha kötü durumda olduğumuzu gösteriyor. Bu nedenle, sağlık çalışanlarında yürütülen pozitif vakaların erken tanınması, etkin bir biçimde izole edilmesi, temaslıların karantinaya alınması çalışmalarına destek olmalıyız. Bu süreçte yüksek risk taşıyan, hastalanan ve kayıplar veren sağlık çalışanları için Covid-19'un meslek hastalığı sayılmasını desteklemeliyiz. Hem fiziksel hem de ruhsal açıdan çok yıpranan bu grubun işini kolaylaştırmalıyız. Bunun içinde kişisel korunma önlemlerine titizlikle uymalı, işe gitmek ve ihtiyaçları karşılamak dışında kalabalık ortamlara girmemeli ve sokalar da dolaşmamalıyız. Toplumsal hareketliliğin kısıtlanmasını savunmal , gönüllü karantina uygulamalıyız. Kovid-19 hastaların nefes alış verişi sırasında ortama salınan parçacıkların solunması ile ortaya çıkan bir hastalıktır. Bu nedenle hastalığın sağlam kişilere bulaşma riski iç mekanlarda artar. Bu hastalığın bulaşma riski azaltmak için kapalı ve kalabalık ortamlara girmemeliyiz. Ama bende bir çalışanım işyerine arkadaşlarım ile birlikte kişisel korunma önlemlerimizi alarak çalışıyoruz. Ellerimizi sık sık yıkıyor, maskeyi iplerinden tutarak ağzımızı ve burnumuzu tam kapatacak biçimde takıyoruz. Çenemize indirmiyor, üstüne elimizi değdirmiyoruz. Odalarımızı sık sık penceremizi camlarımızı açarak doğal olarak havalandırıyoruz. Klimaları virüs parçacıklarını uzak yerlere yaydığı için kullanmıyoruz. Bu zor günleri birlikte dayanışma içerisinde atlatacağız. Sağlıklı birey, sağlıklı bir dünya yaratmak için başlattığımız 'İzmirliyiz, gönüllü karantinayım' kampanyasına katılımınızı bekliyoruz."
Güncelleme Tarihi: 20 Kasım 2020, 10:41