Dünyamız eşi benzeri görülmemiş Covid-19 virüsü ile tanıştı.

1. Ve 2. Dünya savaşları dahil hiçbir zaman devletler ve insanlar evlerine kapanmadılar. Bu olağanüstü durum, ülkelerin ekonomisini ve yaşam şartlarını tamamen değiştirdi.

Üç yıla yakın süren virüs, üretimi, iş gücünü, gelirleri ve yaşam kalitesini düşürerek toplumlarda ciddi bir travma yarattı. Bilhassa ekonomisi, üretimi ve eğitimi düşük toplumlarda tam bir çöküntü oldu. 

Türkiye oldukça fazla etkilendi, tarımda, ekonomide, üretimde ve özellikle turizmde ciddi sorunlarla karşı karşıya geldi.

İstihdam, tarım ve 350 iş koluna etki eden turizmde çok büyük döviz kayıpları oldu.

Son 5 yılını krizler nedeniyle yüksek faizli krediler alarak ayakta kalmaya çalışan turizmciler, Covid-19 ile zor günler geçirmekte. Hatta bazı bankalar ödenemeyen krediler nedeniyle birçok turizm otelinin sahibi oldular, bu durum Türkiye’nin döviz geliri açısından çok önemlidir.

Türkiye’nin cari açığı turizm gelirleri ile karşılanıyorsa acilen kullanılan kredilerin düşük faizle yapılandırılması gerekmektedir. Turizm KDV’leri %1 oranına düşürülmelidir. 

Covid-19 sonrası turizm konaklama tercihinde belirgin değişimler meydana geldi. Tarım ve gıdanın ne kadar önemli olduğu anlaşıldı.

Turizmde taleplerin değişerek, ekolojik, doğal, çok yoğun olmayan, doğayla bütünleşmiş tesislerin daha çok tercih edildiğini görüyoruz.

Bundan sonra yapılacak olan Turizm tesislerinin çok katlı olmayan Agro (Çiftlik Turizmi) tarzında yapılması, turizm gelirlerini, tarımsal çeşitliliğini gerçek anlamda arttıracak ve kaliteyi bir üst sınıfa çıkaracaktır. Çünkü Türkiye'de bilinçli tarım yapıldığında, Avrupa’nın birçok gıda ürününü karşılayabilir, turizm ile birlikte döviz girdisi olarak önemli katkı sağlayabilir.

2022 yılında ülkemize Avrupalı turistlerin yoğun ilgisini bekliyoruz. Çünkü döviz kurlarındaki artış ile Türkiye turizmi Avrupalı turistler için uygun hale gelmiştir. 2022 yılının, Türkiye’miz turizmine ve ekonomisine hayırlı, bol kazançlı olmasını dilerim.