ÇİĞDEM ÖZEN / BEN HABER - İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından 2 Eylül'de alınan ara karar ile CHP İstanbul İl Başkanı ve Yönetim Kurulu yetkilerini tedbiren kullanmak üzere atanan Geçici Kurul'da yer alan Gürsel Tekin, bugün il binasına olaylı bir şekilde giriş yaptı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi CHP grubunu adına açıklama yapan CHP Grup Sözcüsü Yağmur Yurdakul tarafından okunan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi;
"Hukukun keyfi uygulamalarla kuşatıldığı, demokrasi ilkelerinin askıya alındığı, Anayasa hükümlerine aykırı biçimde temel hak ve özgürlüklerin yok sayıldığı bir dönemden geçiyoruz. Halkın oylarıyla seçilmiş belediye başkanlarımız, Ceza Kanunları’yla bağdaşmayan yöntemlerle görevden uzaklaştırılmakta; belediyelere ise kayyum eliyle yönetilmeye çalışılmaktadır. Seçimle işbaşına gelen iktidarlara aynı fiillerle olmayan kurumlar ise antidemokratik kararlarla baskı altına alınmaktadır. İktidarın Cumhuriyet Halk Partisi’ne duyduğu bitmek bilmeyen korkunun yeni tezahürü, bilindiği üzere, 38. Olağan İstanbul İl Kongresi’nde seçilmiş Başkan ve Yönetim Kurulu Üyeleri ile Disiplin Kurulu Asil ve Yedek Üyelerinin; İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin haksız ve hukuksuz kararıyla görevden uzaklaştırılması olmuştur. İstanbul İl Başkanlığı’na kayyum atanmasıyla sonuçlanmıştır. Oysa Siyasi Partiler Kanunu’nun 21. maddesi, parti kongrelerinin nasıl yapılacağını açık biçimde düzenlemektedir. Parti kongrelerinin gözetiminde yapıldığı seçim kurulu hâkiminin kararlarının yalnızca Yüksek Seçim Kurulu tarafından kaldırılabileceği ve bu kararların kesin olduğu açıktır. Buna rağmen herhangi bir Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanına girmeyen bu konuda İstanbul İl Yönetimi’nin görevden alınması ve kayyum atanması, hukuki dayanaklardan tamamen yoksundur. Bu karar, yargının tarafsızlığına gölge düşürmekte ve yargı eliyle siyasetin dizayn edilmek istendiğini açıkça ortaya koymaktadır.
"HUKUKA, DEMOKRASİYE VE İRADEYE DARBEDİR"
Ancak hukuksuzluk bununla da sınırlı kalmamış; İl Başkanlığımız ablukaya alınmış, giriş ve çıkışlar keyfi biçimde engellenmiş, kolluk kuvvetleri gaz ve güç kullanarak zorla binaya girmiştir. Bu haksızlığa hangi makamın, hangi gerekçeyle karar verdiği dahi açıklanamamıştır. Bu süreç, İstanbul İl Başkanlığı önünde yaşananlar, bir kez daha hukuka, demokrasiye ve milletin iradesine açık bir darbe niteliği taşımaktadır. Buradan sesleniyoruz: Bu aziz milletin savaş meydanlarında kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi’ni darbelerinizle teslim alamazsınız. Kanunsuz ve dayanıksız uygulamalarınızla Türkiye'nin birinci partisi Cumhuriyet Halk Partisi'ne geri adım attıramazsınız. Azim ve kararlılığını milletten alan Cumhuriyet Halk Partisi, ne yaparsanız yapın geleceğin iktidarıdır" dedi.