Sosyal Demokrat Kamu İşverenleri Sendikası (SODEM-SEN) yetkilileri ve İzmir Büyükşehir Belediyesi bürokratları İZELMAN ve İZENERJİ'de örgütlü DİSK/Genel-İş İzmir 1-2-3-9 No'lu şube yönetimleri, TİS için masaya oturdu. Dün yapılan görüşmelerde teklif edilen bir yıllık yüzde 29,16'lık zam çalışanlar tarafından kabul görmedi. Böylelikle DİSK/Genel-İş İzmir 1-2-3-9 No'lu şube yönetimleri ve örgütlü işçiler, sendika temsilciliği önünde bir araya gelerek uzlaşıya varılmazsa perşembe günü saat 01.00 itibarıyla grev uygulamasına başlayacaklarını duyurdu.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, sendikayla görüşme öncesi basın mensuplarının sorularını yanıtlarken,"Yüzde 65’lik artış 13 milyar liraya karşılık geliyor. Yani biz 6 milyar lirayı verelim, bunu da şartları zorlayarak yapabileceğiz ama bir 7 milyar lira daha bulamayacağız, çünkü böyle kaynağımız yok." dedi.
DİSK/Genel-İş Sendikası İzmir 1-2-3 ve 9 No’lu şubeleri, bugün sendikanın İzmir şubesi önünde toplanarak açıklama yaptı.
Yapılan açıklama şu şekilde;
CHP'nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'belediyeleri silkeleyin' sözü sonrası faturayı işçilere kestiğini ifade eden Genel İş 1 Nolu Şube Başkanı Engin Topal, “Yaklaşık 3 yıldır İzBB’nin emekçilerinin nelere katlandığını neler üstesinden geldiğini biliyoruz. Pandemi, deprem, yangına karşı verilen emeğin karşısında bugün gelinen noktada bizi halkın karşısına yem olarak attılar. Maaş talepleri 180 bin liraya çıkardığımızı iddia ettiler. İşçiyi halka karşı karşıya getirdiler. CHP’li belediyelerde silkeleme politikası üzerinde başlayan baskının faturasını işçilere kesmeye çalışıyorlar. Bir teklif sunduk, ardından yüzde 26.19 teklifle geldiler. Arkasından yüzde 100 istediğimizi iddia ettiler. Teklifimizi biz yüzde 45’e çıkardık ancak onlar 29,16 dediler. 6 aylık enflasyon teklifi son teklifte yıllığa çıkardılar. Enflasyon 42, yıllık teklif edilen 13. Masada aylardır tartışmamıza rağmen kabul etmemeleri de ayrı bir konu. Zaten ikramiyeler yıllardır yatırılmıyor. Maaşları 3-4 taksitle alıyoruz. Bir işçini 40 bin alacağı varsa 15 yatırıyorlar. Ondan sonrası tufan, yok. Silkeleyin politikası ve SGK borçları kesileceği ortaya çıktı. Biz ise bu yaklaşıma karşı çıkacağımızı söyledik. Ancak biz her omuz attığımızda kendileri bir adım bile atmadı." dedi.
"VALİ MAAŞINI SÖYLEYEREK, BİZİ HALKA DÜŞMAN EDİYORLAR"
Eğer anlaşılamazda perşembe günü 23 bin işçi greve çıkacağını söyleyen Topal, "Büyükşehir bürokratları çok rahatlar. Sanki İzmir’de değil Manisa’da greve çıkacaklar. Biz haksız talepte bulunmadık. Biz CHP’nin her mitingte çıkıp asgari ücrete, memura ve işçiye verilen zammın zulüm olduğunu söylüyor. Biz işçilere 35 bin liradan aşağı vermeyeceğiz diyen anlayış üzerine bir taslak hazırladık. Bu taslak ne hikmetse hükümetle aynı kefeye konmamıza neden oldu. Asgari ücret 22 bin liraysa ve siz razı geliyorsanız, valinin 70 bin lirasına razıysanız, biz neden meydanlara çıkıp miting yapıyoruz? Bırakalım zaten tek başına her şeyin kararını veriyor. Onun istediği şartlarda çalışalım. Biz mücadelemize kaldığımız yerden devam edeceğiz. Biz geçmişi grevlerle, dayanışmalarla dolu bir sendikayız” dedi.
"TEKLİF ETTİKLERİ RAKAMLA ADETA ALAY EDİYORLAR!"
Genel -İş 2 Nolu Şube Başkanı Ercan Gül'ün okuduğu basın açıklaması ise şöyle, “2025-2026 yıllarını kapsayan toplu iş sözleşme görüşmelerimizin üzerinden 5 ay geçmiş olmasına rağmen hâlâ sonuç alınamamıştır. Bu süreçte İzmir Büyükşehir Belediyesi biz emekçilerin insanca yaşamaya yetecek bir ücret talebine karşılık sefalet ücreti dayatmaktadır. Daha önce mücadeleyle kazandığımız haklarımızı geri almak, toplu sözleşme hükümlerini esnetmek ve kazanımlarımızı tartışmaya açmak isteyen işveren anlayışı, ne yazık ki masadaki çözüm ihtimalini her geçen gün zayıflatmaktadır. Ayrıca İzmir Büyükşehir Belediye Bürokratlarının, kamuoyunda algı yaratma çabasıyla “Belediye emekçileri, kaymakam ve valilerden daha fazla ücret talep ediyor” şeklinde gerçek dışı söylemlerle bizleri İzmir halkıyla karşı karşıya getirmek, emeğimiz ve onurumuz üzerinden algı yaratmaktadır. Bugüne kadar yapılan tüm görüşmelerde işveren, altı aylık %26,19 gibi komik tekliflerle gelmiş; son görüşmede ise bu oranı yıllık %29,16 olarak ifade ederek, İzenerji ve İzelman işçileriyle adeta alay etmiştir. Aralık ayından bugüne kadar süren toplu sözleşme görüşmelerimizde herhangi bir ilerleme ve gelişme sağlanmamış aksine alay edercesine işçinin emeği üzerinden yapmış oldukları altı aylık teklifi bir yıl olarak revize edip kölelik koşullarında çalıştırmayı teklif etmiştir. 15 yıldır 20 yıldır 30 yıldır bu kente hizmet eden emekçiler olarak greve çıkmak zorunda bırakılıyoruz, aynı alanda çalışan emekçi kardeşlerimizden aramıza ücret farkı ve nifak sokarak eşit işe eşit ücret politikalarından vazgeçerek, İzelman ve Izenerji emekçilerini açlığa mahkum etmek istemektedirler."
"GREV SON SEÇENEK!"
"Biliyoruz ki grev son seçenektir! Şayet çarşamba günü gece 24’ü gösterdiğinde bu toplu sözleşme imzalanmaz ise sorumluluk biz çalışanlar da değil emekçilerin alın teri ile dalga geçenlerdedir. Perşembe günü sabahtan başlayan ulaşım ve tüm hizmetler dahil olmak üzere grevde olacağız. Yıllardır AKP’nin ayrıştırıcı politikalarına karşı diz çökmeyen boyun eğmeyen biz DİSK’ li işçiler bu dayatmalara boyun eğmeyeceğiz. Demokrasi işçinin ekmeğidir, demokrasiye inanmayanlar demokratik hak ve özgürlük mücadelesine ses çıkarmayanlar bilsinler ki demokrasi adalet, özgürlük ve eşitlik herkese bir gün lazım olacaktır! Bizler, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde görev yapan emekçiler olarak; uzun süredir devam eden toplu iş sözleşmesi sürecinde taleplerimizin karşılanmaması, belediye bünyesindeki farklı şirketlerde çalışanlar arasında adaletsiz maaş farklarının bulunması ve eşit işe eşit ücret ilkesinin yok sayılması nedeniyle, yasal hakkımız olan GREV kararını hayata geçiriyoruz. 23.000’i aşkın İZELMAN ve İZENERJİ emekçisini kapsayan TİS sürecinde, özel güvenlik görevlilerinin de bu sürecin ayrılmaz bir parçası olduğunu vurguluyoruz. Sözleşmenin tüm emekçileri kapsayacak şekilde sonuçlanması için mücadelemizi kararlılıkla sürdürüyoruz"
"SORUMLU BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ!"
Grev uyarısında bulunan Gül, "İş barışının sağlanması ve yarınlarda İzmir halkına daha iyi hizmet sunabilmek için, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı şirketler arasındaki maaş farkının ortadan kaldırılmasını talep ediyor ve bu talebin hayat bulmasını istiyoruz. Aksi halde, 28 Mayıs gecesinden sonra yaşanacak mağduriyetlerin sorumlusu biz emekçiler değil, İzmir Büyükşehir Belediyesi olacaktır. Bugün, ekmeğimize, onurumuza ve geleceğimize sahip çıkma zamanıdır! İnsanca yaşam için adil ücret, güvenceli çalışma koşulları ve sosyal haklarımızı savunuyor; emeğimizin karşılığını almak için mücadele ediyoruz. Bu grev, yalnızca ücret değil; adalet, eşitlik ve onur mücadelesidir. Ayrıca bazı basın organlarında sendikamızın greve çıkmayan işçiyi tehdit ettiği haberleri yayınlanmıştır. Biz buradan bir gerçeği daha kamuoyuyla paylaşalım. Bakanlığın ve Sosyal güvenlik kurumunun belirlemiş olduğu kişiler grev süresince çalışırsa herhangi bir ücret maaş ve yan ödeme alamaz, aksi taktirde gönüllülük temelinde dahi çalışsa herhangi bir iş kazası ya da sorun yaşadığında kimse o sorumluluğu kabul etmez. Uyarımız sadece bu yöndedir doğal olarak üyelerimize bu konu ile bilgilendirme mesajımızı yanlış ifade eden basın mensuplarından bunu bir kez daha düzeltmelerini talep ediyoruz. Geldiğimiz bu aşamada, taleplerimizin son iki gün içinde masa başında karşılanmaması halinde, 28 Mayıs 2025 Çarşamba günü saat 24.00’ten itibaren yasal grev hakkımızı kullanacağımızı kamuoyuna duyururuz" dedi.